SETENAY GUAŞE
Nigar Ağaoğlu’na
I Setenay Ulu dağların soylu kızı Eteklerinde ikincil dağlar uyur Görkemli masalların perçeminde Devlerin uykusu yok Kartallara gökyüzüdür Aslanlara mekân Kafkas karlı dağların en parlak En yalnız yıldızı Setenay Doğurur tarih Doyurur sonsuzu parmaklarından Çağıl çağıldır Kuban Beyaz iplik gibi akar gider sonsuza Yalınca bir sevdadır Kuban Geniş omuzlarıyla akışı kadınca Memeleri süt emzirir yada yabana Ölümler çoğaltır çağlar boyu Yağız bir kısrak gibi kadınlığı Kadınlığı doğurgan Setenay Topuğundan kan fışkıran gül Beyaz gülleri kana bulayan kadın Eteğinde günden kalan artıklar Suya verir ellerini çiçekleri sulayan kadın Akıtır ter ırmağa Ölümsüzdür aşkı serper ırmağa Nart çobanı dert çobanı Aşka gebe karşı yaka Kadın lazım aşka yaka Çağıl çağıldır Kuban Suyu akar derince Körpe bir taydır zaman Çoban Setenay’ı içirir gözbebeklerine Çobanın aşkı Setenay’ın gönlünde yıkanır Kız tutulur çoban tutulur hayat unutulur Setenay babasız çocukları alır düşlerine Çoban gerer yayını ok gök kuşunun kanatlarında Gök nefesli zamanlar geçer Geceden sağar ikindi kuşlarını Sırtında karlı kaf dağı Zamanı eğirir nefesi kesik gagasız kuşlar Huma daha doğmamıştı Setenay da doğmayacak II. Aşk içe genişleyen yazısız sözsüz söylem İki bakış arası karmaşık düşsel eylem Yüreğinde ısıtıp çoban oku gönderir Setenay ateşlerde Setenay narda erir Ok uçar rüzgâr gibi yel tutar nefesini Su akar çağıl çağıl ırmak içer sesini Ok aşk ıslıklarıyla saplanır kara taşa Ana rahmi gibidir döllenir sırlı kaya Setenay alır gider taşı koyar fırına Taş büyür telaş büyür sır kalır mı yarına Dokuz ay on gün dolar taştan ince ses gelir Kayanın göbeğinden erkekçe nefes gelir III. Setenay günlere gün katar Alır soluğu Lepş’in işliğinde Lebş’in mahirdir elleri Taşa vurur bıçağı taş yarılır karnından Al kıvılcımlar saçan kızgın bir oğlan çıkar Kurtlar ulur dağlarda kılıç çıkar kınından Setenay‘ın eli yanar eteği yanar yüreği yanar Çocuk kızgın bir ateş gibi Lepş bebeği tutar maşa ile dizinden Yedi kez kutsal suya daldırır Yumuşakça dizleri demir maşa izinden Ne ok işler ne kılıç çeliktir bedeni Kılıçla saldıran çocuk Savsırıko Savsırıko Kafkas dağına düşer Bakışı kartal elleri pençe Mehmet ÖZDEMİR GÜLCE- BULUŞMA |
Ahh hocam ne kadar güzel bir eserdi inanın hayran oldum.
Dile hakimiyetiniz, anlatım inanın mest etti.
Anlatılanlar ne kadar ilginç şeylerdi öyle.Taşın doğurması erkek çocuk doğurması ateş gibi yakan bir çocuk dünyaya gelmesi.
Bize bu güzelliği sunan bilginize, emeğinize ne kadar teşekkür etsem azdır.
Umarım devamı gelir bu serinin.
Şiire gerek içerik, gerekse teknik olarak yepyeni bir nefes.,
Candan kutlarım gönül emeğinizi.
Sanatçı kimliğinize ve yüreğinize herdem sonsuz saygılarımla.