Yolda yürürken
aklıma geldi
Barut.

Feneryolu’nda Kung-fu
salonumuz vardı
Eşter Malikov
ustamızdı
Barut Cenk
salondan arkadaşımdı
birçok tekniği en iyi
o kapmıştı.

Hafta sonu buluşur
Dereağzı’na gider
Fenerbahçe antremanını
seyreder
parka geçerdik.

Şimdi bazen
parklarda
görüyorum
gençler hip-hop
gösterisi yapıyorlar
o zamanlar
85-86 yılları
kung-fu
yaygındı.

Şayet Bahariye Caddesi
As Sineması’nda
kung-fu filmi seyretmişsek
bunu mutlaka
salonda anlatırdık
Eşter Hoca’mızda
özellikle
gidin
seyredin derdi
tavsiye ederdi.

Kaliteli filimler
gelirdi
sonuna kadar
izlerdik
Pazar gününü
iple çekerdik
zaten fikir
Barut’tan çıkmıştı.

O zamanlar
okul sınıf sıra
arkadaşım
Veli Denizdumanlı’yıda
çağırırdım
O Tuzla’dan üşenmez
kalkar gelirdi
Kadıköy’e
e arkadaşlık
başka şeydi be.

Parkta
çok kalabalık değilken
gösterimize başlardık
birazda
birbirimizi haşlardık
Veli’nin branşı
bokstu
güreşti
O’nun için kung-fu
yabancı kökenliydi
asimile edermiş bizi.

Çevrede gençler
gelir
seyreder
eşler çiftler
hayran
bakarlardı
bizde
bu bakışlardan
daha çok
heyecanlanır
daha bir
önem verirdik
gösterimize.

Böyle birkaç ay
devam ettik
sonra
usandık
bıraktık
gösteriyi.


Gençlik işte
ne yapsan
şimdi
düşününce tatlı
hoş bir anı
olarak
geliyor
insana
unutamıyorsun.



FARUK TABAK