İlkokulda
bir arkadaşım vardı
ayrı sınıflardaydık ama
candan arkadaşımdı
tüm kavgalarda
tüm oyunlarda benim yanımdaydı.


O sıralar
Pekos Bill çizgi romanı meşhurdu
TRT televizyonunda kovboy
filimleri her hafta
seri halde
yayınlanırdı
biz her kovboy filminden sonra
dışarı fırlar
kovboyculuk oynardık.


Şükrü Caner’di adı sanırım
ama O’nu tanıyan herkes
Pekos Bill Şükrü derdi.

İlk 5’e gidiyorduk
ilkokul bitiyordu
o sene
Pekos Bill Şükrü
en kral arkadaşımdı
ortaokullarımız farklı oldu
ama birlikteliğimiz devam etti
tabi maceralarımızda.


Sabahın
en erken saatlerinde
daha ebeveynler uyurken
kalkar dışarı çıkar
tüm şehri
o bomboş sokakları dolaşır
saat 11 gibi
eve gelir
her seferinde
kahvaltı yerine
fırçaları yerdik.

Şükrü’nün evi
çizgi roman deposuydu adeta
Red Kit Tom Miks Teksas
Kızılmaske Zagor Tom Braks
Mr. No Mandrake v.s
hepsi bulunurdu
en çok Pekos Bill
zaten Şükrü’de
bana Pekos Bill
deyin derdi.

Okulda
79-80’li yıllardı
50 kurştu
bir çizgi roman fiyatı
Pekos Şükrü bunları
20 kuruşa arkadaşlara
okuturdu
bu tür çizgi romanlar
kütüphanelerde olmazdı
gazete magazin dergi satan bayyilerde
pek bulunmuyordu nedense
Şükrü
İstanbul’dan Beşiktaş’tan
Beyazıt Sahaflardan getirtirdi
babasına.

Kung-fu’ya
merak srdık bir ara
gittik beraber salona
babalarımızla
sonra başbaşa
kaldık hocamızla.

Hoca
adın ne diye sordu
arkadaşım
Şükrü ama
bana herkes
Pekos der
dedi.

Hiç unutmam
Hoca en sert bir tavırla
bak Pekos
burada ya takos
olursun
ya Beykos
Şükrü bir şey
anlamadı
ben anlamıştım
güldüm.

Şimdi
çizgi roman okunmuyor mu
sanırım eskisi
kadar
yani bizim zamanımız gibi
okunmuyor
ah Şükrü nerde
çizgi romanlarsız
ve O’nsuz
hayatın
tadı olmuyor.



FARUK TABAK