Elimi Uzatsam
hiç anlatılmamış masalların gerçekliğiydi
bizi kucağında gezdiren ince planlanmış bir tesadüf uçurdu çiğ olup düştüğümüz güneşli yapraklara kır çiçeği kokulu bahar rüzgarıydı az ilerdeki erguvanları kıskandırarak senden gelen ismimizi boyardık henüz hiç bir ressamın keşfetmediği renklerle şafaklara iple çekerdik tılsımlar serpiştirilmiş bir günün başlangıcını daha öteki bitmeden müzmin ayrılıklarımızı çıra yapıp, ışığında sabahlardık, yetiyordu bize aynı evrenin bir yerlerinde takılmak binbir gece dedikleri anlamsız kalırdı, senin pırıltının süslediği tek bir günden alimlerden daha alim olmaktı, senin orada olduğunu bilmek şimdi bilmem hangi kafdağının ardındasın, daha çok kalacak mısın bir tesadüf çıkana kadar gözümde tütecek misin yine bir çiğ tanesi olsak düşsek aynı yaprağa desem ki başım döndü, artık duramıyorum elimi uzatsam sana, tutacak mısın |
Şiirdeki samimiyeti hissettiğimden olsa gerek ya da pişmanlıklarımı bana hatırlattığından dizelerde epey geizndim, basit, yalın ve keskin..
Masalsı bir duygunun damlacıkları..