Beton duvarlar Loş ışık Kendimle hiç de değilim Barışık Hayalin beynime Boylu boyunca yapışık
Çevremde kalabalık İşini gücünü bilen insanlar Ben bakıyorum alık alık Bu tuhaf bir hastalık Yokluğuna Çoktan alıştık
Bakıyorum çerçevesi kirli küçük pencereden Aklımda sen Sen yokken Her şey öyle belirsiz öyle ufacık Ama dedik ya Yokluğun doğal bir alışkanlık
Acı biber gibi Kaynar çorba üstüne Sensiz içim yanık Ayda senede görmem seni Belki de bir dakikalık Oysa yokluğun Daimi bir alışkanlık
Madem ki yoksun Hiç değilse birazcık Aklımdan çık Hep hayalimdesin diye Sanıyor musun ki oldum sana aşık Dedik işte Bu yalnızca İflah olmaz bir alışkanlık
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Madem ki yoksun Hiç değilse birazcık Aklımdan çık Hep hayalimdesin diye Sanıyor musun ki oldum sana aşık Dedik işte Bu yalnızca İflah olmaz bir alışkanlık
Evet çok tuhaf olmayana aşık olmak zor olsa gerek ne görünür ne gider insanı perişan eder sevgilerimle.
Kulaklarımda bir uğultu belirdi birden..! Sitemle, öfkeyle, deli dolu bir sesle sarsıldı ruhum… Çok uzaktan, çok derinden geliyordu sanki, o sesten başkasını duyamadım bir an, her yanımı kapladı… Bütün ışıklar söndü sanki…“Yeter demiştim sana” dedi. “Misafir kabul etmiyorum artık, …”çok acıdı canım, çok kanattılar, çevirdikleri enkaza bakmadan dönüp gittiler sırtlarını'' Susmadan devam ediyordu, tıpkı son nefesini vermek üzere olan bir hasta gibi… Eğer konuşamasa yarım kalacaktı her şey ve bir daha asla tamamlanamayacaktı o cümlelerini… Gözlerimden yaşlar akmaya başladı birden… Bir cevap bekliyordu, bir açıklama.. “Beni bu kadar acıtmaya, bu kadar parçalamaya ne hakkın var” dedi.. “ Ne hakkın var her seferinde biraz daha eksiltmeye, yıkıp dökmeye…” Artık tanımıştım onu… Ses tonundan değil… .Öfkesinden, acısından, feryadından !... Akan gözyaşlarımı sildim önce... Sonra kalkıp aynaya baktım usulca, artık bana ait olmayan gözlerime, dudaklarıma, yüzüme... Ve son olarak "ONA"… Ona değdi gözlerim. YÜREĞİMDİ konuşan, haykıran, hesap soran işte… Fazlasıyla hakkı vardı buna zaten, biliyordu o da... Yıllar öncesini hatırlattı birden.. Söz verdirtmişti bana…Daha minicikken vurmuşlardı, yıkıp, dağıtıp, savurmuşlardı ne varsa…Kalan iki üç parça külle haykırmıştı o zaman bana tıpkı şu anki sesiyle..”Kapat kapılarımı artık, kilitle kilitleyebildiğin kadar, ve anahtarını öyle bir yere sakla ki sen bile girme, sen bile kırma, sen bile yok etme artık kalanları!” Dedi.. “Misafir diye alma kimseyi içeri!…”… Haklıydı galiba… Herkesten önce ben saplamıştım bıçağı ona, belki kimse zarar veremezdi istemeseydim ben, hiçbir misafir… Önce ben yaktım sonra gelenler savurdu külleri…Söz vermiştim yıllar önce bunu hatırlattı bu ses şimdi..İlk defa bir emri dinleyip kapatmıştım tüm kapılarını yüreğimin..Ben bile bilmiyordum artık nerede olduğunu anahtarının..Belki bir çöl kenarındaydı belki de uçsuz bucaksız bir denizin derinliklerinde… Özür dilerim ruhum, özür dilerim yüreğim… Ama ben seni dinledim hem de yıllarca dinledim..Şimdi içeri giren, anahtarı bulan bir misafir değil… Artık sen sahibini buldun ya da o seni… Ne fark eder… Ben söz vermeyi çoktan bıraktım artık… Yaralamayacak ya da ben buna izin vermeyeceğim diyemem sana... Kalıcı olmayanın acısı da kalıcı olmaz... Bir deli rüzgar çıkar alır götürür geride kalanları ve sonra yine doğar güneş… Bak toparlamışsın kendini işte o kadar parçalanmana rağmen sen de.. Ama bu sefer gerçekten özür dilerim YÜREĞİM! Hazırla sen de kendini parçalanmaya, yok olmalara, artık küllerinin bile kalmamasına…! Tıpkı bedenim gibi sen de alıştır kendini… Çünkü bu sefer ne gelen misafir ne de gidecek olan… El değiştiriyorsun artık yüreğim, bana ait değilsin, bunlar son sözlerim sana, belki de son haykırışlarım ......HOŞÇA KAL!!.....alıntı...
Kutlarım şairim güzel dizelerinizi sevgimle saygımla...
Çok teşekkürler. Duyarlılığınızdan dolayı sizi içtenlikle tebrik etmek isterim. Yüreğinizi her türlü tehlikeden lütfen koruyun, onu hiç ihmal etmeyin olur mu? Benim gibi şiir dünyasının kapısını aralamaya çalışanlar için hiç değilse.
Çok teşekkürler. Duyarlılığınızdan dolayı sizi içtenlikle tebrik etmek isterim. Yüreğinizi her türlü tehlikeden lütfen koruyun, onu hiç ihmal etmeyin olur mu? Benim gibi şiir dünyasının kapısını aralamaya çalışanlar için hiç değilse.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.