karla birlikte her evden ikişer üçer çocuk yağardı kaldırımlara ne kabanımız vardı ne çizmemiz sadece sıcacık gülüşlerimiz
kimilerinin kızağı vardı kimilerinin üzüm sandıkları yokuştan uçup giderdi kızağı olanlar üzüm sandığına dizilirdi kalanlar gümüş kanatlı kuşlar gibi uçardık
acıkmazdık üşümezdik akşam olmasın isterdik
sabahla sokağa fırlayan her çocuğun yüzünde gri bir hüzün açardı
karlar erirken sessizce gözlerinden yaş akar ya kül çürüğü gülüşlerdir sebebi
külleri dökenlerin kör müydü yürekleri?
FATMA ŞAHİN
Seçki kuruluna,beğenisini,önerisini,eleştirisini ve desteğini esirgemeyen şiirle çocukluğuna yolculuk yapan tüm şiir yüreklere teşekkür ederim...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kül çürüğü gülüşler şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kül çürüğü gülüşler şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
voovv, tüylerim diken diken oldu, çocukluğumun konaklamaları geldi köy sapmazlarında , öylesi yoksul ama gönül yoksunu olmayan çocukların çığlıklarında...
şimdilerde çocuklar şen mi tarışılabilir...ama bildiğim bir şey varkı şimdilerde çocuk olupta bizlerin yaşalrına gelecek olanlar arasında gülen/az olacak gibi...
hatırlattıkların için sonsuz teşekkürler sevgili Fatma...
Şiirinizi güzel bulduğumu, bir takım ses arızalarına rağmen ekseriyette akıp giden bir havasının olduğunu söylemeliyim. Diğer şiirlerinize bakma fırsatım olmadı; ama onların da en az bu şiir kadar güzel olduklarını düşünüyorum. Bu şiir vesilesiyle size birkaç şey söylemek istiyorum. Serbest şiir tarzların en zorudur; çünkü hiçbir ölçüsü, yardımcı hiçbir enstrumanı yok. Bütün bu yokların içinden bir ahenk çıkarmak, bir hava tutturmak oldukça güçtür. Şiirin endişesini taşıyanların bunu çok iyi bilmeleri gerektiği kanaatindeyim. Serbest şiir yazanların 'mısra' kavramını çok iyi hazmetmiş olması lazım; çünkü her mısra şiirin mimarisine büyük katkılar yaptığı gibi büyük olumsuzluklara da sebebiyet verir. Çok iyi söylenmiş bir mısranın arkasından gelen kötü bir mısra, öncekinin sihrini de silip süpürür. Bu sebeple her mısra kendi içinde -anlamdan ziyade ses olarak- tam bir bütünlük taşımalıdır. Mısra içindeki bir kelimenin lüzümsuzluğu o mısrayı öldürmeye yeterli bir sebeptir. Yazdıklarınıza karışmak gibi bir haddim olamaz. Bunun şuurunda biriyim; ancak müsaadenizle söylemek istediklerimi bir mısra üzerinde sizinle tartışmak istiyorum:
"karla birlikte her evden ikişer üçer çoCuk yağardı kaldırımlara"
Birinci mısrayı bir kenara bırakıyorum. Asıl üzerinde durmak istediğim ikinci mısradır. Ben şiiri okurken mısranın başındaki üleştirme sıfat ikilemesini kaldırıp okudum. Gördüm ki mısranın akıcılığı arttı; üstelik anlamı da genişledi. Bunu bir tenkit gayesiyle değil, mısra üzerinde çalışmanın ne kadar önemli olduğunu göstermek endişesiyle söylüyorum. Umarım meramımı anlatabildim. Şiirdeki duygunun çok yoğun olduğunu söylemeliyim. Önemli olan yazarken içinde bulunduğumuz ruh hali değil, o ruh halini mısralara ne ölçüde dökebildiğimizdir. Dolayısıyla bizi şair veya sıradan biri kılan da bu hususiyettir. Ben bu şiirin biraz daha sabırla, biraz daha ihtimamla işlenmesi halinde çok daha güzel olacağına inanıyorum. Çok daha güzel şiirlerde buluşacağımıza inanıyorum...
ÇOCUKULUK GİNLERİM GELDİ AKLIMA KIZAKLA KAYDIĞIMIZ KARTOPU OYNADIĞIMIZ O GÜZEL GİNLER..SADE VE YALIN BİR ŞİRDİ..KUTLARIM KALEMİNİZİ VE BAŞARINIZIZ ..ŞİİRLE*
burnu akmış kül çürüğü bazı bazı sarı zerda. kızağının hızında yüreğini mutluluğun beşiğinde sallar. kar yağıyor mavi çalarak gök yüzünden. soğuk öksürtüyor. göğüs testere hırıltısı veriyor. ama nasıl çocuk nasıl çocuk anlatılamaz. kara lastiğin içinde yün çorap ve ıslak üşümek yoksulluktan ve kimsesizlikten daha keskin değil ama... çocuklar en akılcıl oyunlarına dalrken vurulup yatıyor kar altında boylu boyunca....
şiire düşen geçmişin mavisi hüznü ve hatırı var olsun...
kimilerinin kızağı vardı kimilerinin üzüm sandıkları yokuştan uçup giderdi kızağı olanlar üzüm sandığına dizilirdi kalanlar gümüş kanatlı kuşlar gibi uçardık
Günün şiirini ve şairini gönülden kutluyorum. Şiirinizi çok beğendim.selam sevgiler.
külleri dökenlerin yüreği kör değildi ama yurdumun üstüne kara bulutlar çökünce onlar da meçbur kaldılar bir an önce çocuklarını içeriye almak için yaptılar bu eylemi sandılar ki karları eritince bahar çabuk gelecek oysa daha çok bir bataklık yarattıklarının farkına sonradan vardılar harıka yüreğinin yazdırdığı çok güzel bir şiir olmuş kutlarım sevgiler bacıma
O kadar içindeydimki birebir yaşamışlıklarımdı.
Yürekten tebrik eder, Sevgiler saygılar sunarım.
O günleri yaşattığın için binlerce teşekkürler.