Kızıl boşlukyaşlanmış yüreğimi dinliyorum ne kahır bu… mısralar ketum ey güzel hiçliğimin içimde inliyor endamın geri getiremediğim zaman ve ötesinden öyle dolmuşum ki ,unuttuğumlar özür dilerim... sizden. parçalarıma mahal vermez köprüler bende söylerim kahrımdan bende söylerim kahrımdan türküler yüzümü parçaladığınız yetmiyor güneşimi çaldınız ağlıyor bulutlu yüzüm..ağlıyor şimdi ikindiler. hangi kum tepesi, hangi rüzgarda gülerdi pervasızca fecrine kara yazmayı kim bağlıyor kızıl boşluk yüzümün sağ kısmı kusurumu bağışla yüreğimdeki-ler yosma izinde kaybettiğimler hiç gelmedin ki geri sen bıraktığın izlerde aranırken soluğun ensemde...ha bu gün… ha şimdi...ha yarın Kırık dibegin altında eklenti-ler. beklerken öyle unutulmuşum ki geriye kalan bir iki pörçük hatıra muhabbet kuşundan mı haber yaz cığlığını terinle sulamışım susuzluğumda sen vuslatımı ara derindeki-ler. gökle yer arasında kalmışlığım bir kadre ötesi tutukluyum size ey yıldızlar mavi gök deniz izin verinde koynumda götüreyim birinizi Şimdi hayallerimi süslüyor gölge-niz . |
geriye kalan bir iki pörçük hatıra
muhabbet kuşundan mı haber
yaz cığlığını terinle sulamışım susuzluğumda sen
vuslatımı ara derindeki-ler.
Kutlarım değerli şairim, saygı ile...