bir dilek tuthatırlarmısın çelik çomak oynadığımız o günleri hani mahallemizin köşesinde’ki muhallebiciyi pembe,beyaz küçük,küçük kutularda’idi hani sizin evin yanındaki ayşe teyze vardı’ya eriklerini çalar üzerine tuz döker yerdik ahmet amca’nın aldığı horoz şekeri’ni hatırladınmı dudakların kıpkırmızı elma şekeri gibi olmuştu tenefüste seni korumak için çocuklardan nasıl dayak yemiştim ama! askere giderken kulağıma fısıldadığın seni seviyorum,ölünceye dek seveceğim değişini! unutmadım saçlarını okşayacaktım nefesini nefesimde hissedicektim evlenicektik beyaz gelinlik giyecektin göle bakan küçük bir evimiz olucaktı hani konuşmuştuk’ya erkek olursa ali kız olursa ayşe olucaktı isimleri hani bir birbirimize söz verdiğimiz gibi ayrılmayacaktık ölünceye dek? hatırladınmı evlendiğimiz gün gök yüzündeki yıldızları seyredip kayan yıldızlara bir dilek tutucaktık sensiz ölmemek için. nerdesin? ben bir değil bin dilek tuttum sensiz ölmemek için. suat demirbaşa |