yokluğuna varlığına her sürgününe yandığım...
yalnızlık farkettirdimi kendini
dort duvar mahkum ettimi ve kimsesizliğin çığlığı döktümü zehrini yüreğine bir dokundur elini karanlık prangasını taktığında ışığa gözlerin kelepçelendiğinde ve yarın ... seni bırakıp gittiği o güzü hatırladığında anda anlayacaksın yalan olduğunu sevdaların yokluğuna inanacaksın umutların inandıracak o kirpikleri bileiçini titreten sevdiğin mecalin olmayacak nefes almaya ve meyledecek tekrarminel aşk yarıda kalmaya kalemi kırılacak kalbinin satırların ne yare hhaz sunacak ne içini yakacak kırık kalemin titrek dilin gitme diyemiyecek satırlara dökülemeyecek gizi bergüzarın ne dünün belli ne bugunun ne yarının ah o gözlerinin haseni sevdiğimin ah o gönül gardiyanı mahsenimin ah gittiği o güz o nar-ı hasret birgün beşeri kalbim toprak olacak elbet dayan ey ah-u zarım diret bu sevda mezarda bitmeyecek gittiği gibi geri gelecek ve su serpecek yine gözler,ime yaş değdirecek yas ekecek gecelerime ayazıma dahada buz tepecek geldiği gibi geri de gidecek canıma tez elden bir çare ya RAB! yar gelip geçmeden bu ruh bu bedenden geçecek... varlığına yokluğuna her sürgününe yandığım.... |
Bu güzel şiiri ve çok değerli şairini yürekten kutluyorum… Selam ve dua ile