Üşüyen yıldızların cümlelere sıkışması
Yine düşmüşsün girdabına keşmekeşlerin
Karışmışsın yitik sayfalarına acabaların Kolundan tutacak bir dost arıyormuş gözlerin Hiç terk etmeyecek bir çift göz mü istediğin Hayalinde bile olsa dağlarını dökmek mi istiyorsun eteğinden Sen yüreğinin yalnızlığına arkadaş diye kör jiletle biledin beni En ince iplerle bağlansak da yokluğa Kim var daha yakın içimizden başka Anlaşma yapmış kelimelerde buluşuyor dizlerimiz Ne ben senle mest olabildim istesem de Sen hep bir ayağı eşikte geldin sabahlarıma Şekersiz bir bardak çayda bulmaya çalışırken seni Damağıma deydiremediğim oluyorsun Aklıma hep elveda sözleri ezberlettin Gözlerime yaşları yakıştırdın kıymam diye diye Hüzne gebe kalışım bir ilkbahar sabahından Özlemin dağ başlarında dumanı pembe tüten diyardan İçimde kurumuş dallarımla bir damla göz bekliyorum Seher yıldızını hediyen bildim ellerimde Her gün doğumuna kadar saklıyorum Başka yüreklere akan nehirleri ışıldatıyor Bir sana yetmiyor ışığı yıldızların Bir seni ısıtmıyor sözler Buz kaplı kutuplarda boşa baharlar arıyorsun Bilirsin ki her kışın sonunda açar çiçekler Sen ben olsak da olmasak da sürecek masalımsı hikayeler Bağlıyorsun kendini kördüğümlere İlmek ilmek örüyorsun ayrılık hırkasını Râzı nakışlı urbalar giyiyorum yırtık pırtık Ne yana dönse aradaki yollar cehennemden kaçan suçlulukları taşıyorlar Alınlarında mührü sevda mahkümu damgası Korkmuş ıslak güvensiz dalıyorlar uykuya İhtiyacı var oysa sıcacık omuza Sözde de olsa koşacak ayakların biliyorsun Dünleri ezdik biraz sen biraz ben boşu boşuna Şimdi yarasalar saldırıyor eskiden kalma hınçlarıyla hem sana hem bana Oysa bir tebessüme açardı koynunu güneş üşümüşlüklerimize Neden bu râzılıklar Eskimolara özenen yüreklerimize saldığımız buz sarkıkları Kestikçe her biri yüreğini yüreğimi derinden derine Damarımdan doluyorsun hep kalbime Boşa kan kaybediyoruz Kurutuyorsun damarlarından yüreğini yüreğimi |