YOLUNU ŞAŞIRMAYA GÖR...
YOLUNU ŞAŞIRMAYA GÖR…
Olamazsan kavunun keleğin farkında Gün gelir sıkışırsın feleğin çarkında Eşin dostun kalır mı sandın ardında Yeter ki sen yolunu ŞAŞIRMAYA GÖR… Dumanlar eksik olmaz gönül dağında Kuruyup gider güller, bülbül bağında Saçlarına aklar düşer gençlik çağında Yeter ki sen yolunu ŞAŞIRMAYA GÖR… Felek istemezse işlerin önüne bakmaz Hiç kimse sana veresiye malını satmaz Bacana baykuşlar konar dumanı tütmez Yeter ki sen yolunu ŞAŞIRMAYA GÖR… Denize düşmüş gibi yılana sarılırsın El âlem aya gider, sen yaya kalırsın Verdiğin selamları bile kendin alırsın Yeter ki sen yolunu ŞAŞIRMAYA GÖR… Sana iyi günde herkes arkadaş olur Hiç tanımadığın insanlar yoldaş olur Evdeki eşin bile kendine sırdaş bulur Yeter ki sen yolunu ŞAŞIRMAYA GÖR… Eskiden senden ayırmazlardı gözünü Çok paran varken dinlerlerdi sözünü Şimdi eşek tepsin demişlerdir yüzünü Yeter ki sen yolunu ŞAŞIRMAYA GÖR… Boşuna gidersin sen dürüstlük yolundan, Yapraklarını koparırlar bir gün dalından, Biri yakandan tutar birileri de kolundan Yeter ki sen yolunu ŞAŞIRMAYA GÖR… Gelmeyen kalmaz genç yaşında başına Bakmazlar sel gibi akan gözün yaşına, Dua etmeye gelen olur mu kabir taşına Yeter ki sen yolunu ŞAŞIRMAYA GÖR… SAVCI derki ben bu dertlerden ölürüm Belki kara topraklarda hepten çürürüm Allah düşürürse ben sizleri de görürüm Yeter ki sen yolunu ŞAŞIRMAYA GÖR… |