ESKİ EVBir zamanlar hayat vardı bu evde, Yeşildi hep balkondaki zambaklar, Mutluluk timsaliydi pencerenin önündeki begonyalar. Bir başka sarılmıştı pencere kafesine sarmaşık, Hep hüzünlü şakırdı kafesteki kanarya, Umutlar asılmıştı tablolar misali duvara, Yürekler serilmişti yere kilim kilim, Bir sevda tüterdi bacadan, Bir sevda pişerdi tencerede. Genç kız her akşam tozlu sokağa bakardı, Mor perdenin ardından. Bir özlem tüterdi gözlerinde, Bir kıvılcım yanıp sönüverirdi yüreğinde, Derken gururla geçerdi delikanlı, Tozlu sokaktan. Mor perdenin ardına bakardı, Hayat dolu. Bir demet toplardı yıldızlardan, Sevdasıyla bağlardı, Kıza uzatırdı. Kız koklardı bir süre, Yüreğine bastırırdı. Bir buse gönderirdi delikanlıya. Kadın; Saçlarındaki gümüşleri tarardı, Bir eşarbın altına saklardı, Albümdeki sararmış fotoğraflara bakardı, Özlemle. Bir damla yaş gelirdi gözlerinden, Kırışmış yanaklarına akardı. Titreyen elleriyle silerdi yaşları. Çıplak dallara bakardı bir müddet, Yalnızlık şarkıları dinlerdi daha çok, Bir yaprak daha kopardı ömründen. .....ve sonbahar geldi. Delice fırtınalar esti evin üstünde, Alıcı kuşlar dolandılar, Yapraklar misali döküldüler, Birer birer. Ve mor perde kapandı, Ve söndü bu evin ışığı........ onur sancak |