AĞLAMA ÇOCUK...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Caddede bir anne ve sürüklenircesine yürütülen bir çocuk... Gülmüyor insanlar, yüzler asık; Çoğaldı kendi kendine konuşanlar. Kafalarda bin bir düşünce, Caddeler dertlere tanık. Bir kadın ve yanında çocuk Morarmış elleri, ağlamaklı... Hilal kaşlar gözlerde, ne de güzel! Yanaklar al al, üşümüş belli ki Karnı da aç... Burun akmış, gören de yok, silen de Doyuran da... Oysa o mutlu bebekti, doğduğunda Agular yapıyordu, gülerek dokununca çenesine. Şimdi dudaklar bükük, ağlamaklı. Uman ve umulandı o. Umuduydu yarınların Haykırıyorlardı Evde anne, meydanlarda baba İş, aş diye. Ne pişirilecek aş, ne de düşünecek baş, Kalmamıştı artık gözlerde yaş. Üzülme, ağlama sen! Bizden geçti Uyuduk, uyanamadık... Sen kalma derin uykularda, Aç badem gözlerini ve gülümse. Yarınlar senin, mutluluk yakın. Ağlama artık Al, mendilim senin Ben silemiyorum o küt burnunu, Sil ve gülümse çocuk. Aydın SÖNMEZ Ist.14.01.2010 |