SOHBET
SOHBET
10 Ocak 2010 Duisburg Gel sohbet edelim seninle dostum Belli ki dolmuşsun şimdi taşarsın Böyle dağlar gibi engel var iken Onu ancak rüyalarda aşarsın Gönüllere kazdırmıştın resmini Her yerlere yazdırmıştın ismini Herkes unutmuşken senin cismini Sen değersiz kişileri anarsın Anlam çıkarma be her esen yelden Millet oynuyorken her sazdan telden Sana ne depremden sana ne selden Dert üstüne bir dert daha açarsın Yel dağıttı harmanını darını Duymaz kimse figanını zarını Sen yarattın kendi canavarını Niye köpürürsün niye azarsın Kaptılar bak elini ve kolunu Getirdiler nerde ise sonunu Harcamış gibisin bütün ununu Eleğini düz duvara asarsın Çırpınırsın bir şey vereyim diye Her sözün bir altın elbet bilene Dolu imiş bade imiş kime ne Zemzem olsan bile boşa akarsın Ezilir elbette altta kalanlar Kaderimiz buymuş diye kananlar Merdiveni göremeyip insanlar Çıkmıyorsa sen ne diye çıkarsın Herkesi sen kendin gibi bilirsen Değmezlere bile değer verirsen Bilinmeyen yola gidip yürürsen Daha nice belalara çatarsın Yok ki güzelliğe bir tek çabası Bütün özelliği insan kabası Tatsız olmuş ise elin çorbası Sana ne tutup ta tuzun katarsın Sen de vurdum duymaz olmak istersen Herkes gibi rahat olmak dilersen Mecbur kalıp yanlarına düşersen Otur içlerinde niye kaçarsın Onlar otururken sen hep koşarsan Sonra onu nimetlerden sayarsan Değerin düşürüp ona uyarsan Zirvedeyken aşağıya kayarsın Bilgi olup tabiata akarken Sen de kendince bir değer katarken Aslanlar yurdunda volta atarken Bir cahilin çalımından korkarsın Ne yazar ki gök yarılıp delinse Adın var sanın var keşke bilinse Bir zavallı gelince şu meclise Saygı olsun diye niye kalkarsın Dinleyip anlasalar senin sözünü Göstermek istersin gerçek çözümü Onlar görmez iken kendi özünü Sen tutup onlara ayna satarsın Anlamaz ki seni sesin duyunca Mutlu olur işkembesi dolunca Boş kafa gezdirmiş ömrü boyunca Sen de onu nimetten mi sayarsın Keşke boş verseydin cahili çoktan Hiç bir şey var olmaz elbette yoktan Farkı yok ki onun kuru bir ottan Adam “a”yı bilmez sen “b” sorarsın Koca bir dünyayı kendin daralttın Parlayan güneşi tutup sararttın Kristal bir camken geçmiş hayatın Düşürdün elinden ne de sakarsın Ne anlatsan seni anlamıyorsa Zekadan yoksunsa kavramıyorsa Ayarı da kilosu da sıfırsa Neden zahmet edip onu tartarsın İnsanlar uzaydan bir yer kaparken Allah gibi insan beyni yaparken Cahil de paraya, mala taparken Sen ne diye başka şeye taparsın Boş ver riyakarı hem de kalleşi Kim sıvamış balçık ile güneşi Herkes maşa ile tutar ateşi Çıplak elle sen kendini yakarsın Cahiller hem yüzsüz hemi de yaman Ateşi tez geçer ot ile saman Bırak tilki devran sürsün bir zaman Sen zaten aslanla volta atarsın Kendisini Kaf dağında görse de İstenmeyen yere çıkıp gelse de Tepeleri ben yarattım dese de Bir çukurda gübre ile kararsın Düşünme sen başkasının derdini Bırak bilsin cahil artık haddini Hızır bile naza çeker kendini Sen tutup değmeze iyilik yaparsın Hatır gönül kalmamış hiç kimsede Dostluklar boşanmış bir tek celsede Herkes ayranına güzel dese de Ekşimiş ayranı neden yutarsın Kaşık çalma namertlerin aşına Fırsatın bulunca kakar başına Hüseyin der elbet mezar taşına Günü gelir içindekin yazarsın |