bir kara diken misali
körpe körpe kızanların yüreğine batıyordu
sanki ölümün bedava işçisi gibi
bıyıksız oğlanların mavzerine kurşun bırakıyordu
yer ile gök arasında herdaim
ben aşk’ı böyle seyir eyledim


sillesi ağır, feryada sağır, ağlayana gülüp geçiyordu
çınarlar dağlar gibi yiğitlerin boynunu büküyordu
rüzgar ile meltem arasında boran olup esiyordu
hicran dolu ve zalim
ben aşk’ı böyle seyir eyledim

en bilge sözleri, en alimleri yalanlıyordu
en dövüşken cengaverlerin kılıcını kırıyordu
göz ile dudak arasında yaş olup akıyordu
yazgıya ve kadere hakim
ben aşk’ı böyle seyir eyledim

peşine düşenlerin yollarına yol katıyordu
yüreği üryan, aklı abdal kılıyordu
zehiri şerbet eyleyip bade diye sunuyordu
hem simyacı hem de hekim
ben aşk’ı böyle seyir eyledim

yarınlara ve dünlere düşman
bugün ve burada yaşıyordu
kimi zaman bir an içinde var ve yok oluyordu
kimi zaman destan yazıp yüzyıllarca kalıyordu
cana can katıp, candan can alıyordu
hem fani hem de baki
ben aşk’ı böyle seyir eyledim

Kitabullah’ta adı yazıyordu
yedi düvelin yedi deryasında akıyordu
su gibi içilip
toprak gibi ezilip
ateş gibi yanıyordu
hem nefesim hem de ecelim
ben aşk’ı böyle seyir eyledim