AYRILIK BALADI...Yüregime söz geçiremezken, Sual edilemeyeni soruyorum işte; NERDESİN ? Bilmediğim şehirlerde bir kaçaksın, Adresini arıyor şimdi gözlerim... Çıkıp gelsen diyorum uzaklarımdan, Yüregimi ısıtsan. umut büyüten ellerinle toplasan benden arta kalan sevinçleri. Hüznümü takıp bir uçurtmanın ucuna salsan hani o sonsuz bosluga sonra. Göç rengi agıtlar söylesen bilmediğim bir dilde bana. Gecedir gök koyu mavi, yıldızlar senin kadar kaçak. Gündür bir dag başının yüksekliğinde uçan o çok sevdiğin anka kuşudur kendini külünden yaratan… Küllerine ne oldu? hadi kendini Yaratsana.. Yoksa inanmazmısın simurg’un aşkına… Aldırma sen bana.. Sesim kısıldı hadi biraz ses ver. Gülüşlerim kaldı esrik ve eksik hadi bir nefeslik gülüver. Yalnızlıgıma isim aramaktır yazdıgım her kelime Bana lal olan dilinden bir şiir söyleyiver… Dün gece öldüm. Yokdum zaten düşmediler hesaptan. AŞK; avuçlarımdan süzülerek damlayan kandı, bırakdım kendimi ölülerime.. Dağ duruşlu yalnızlıklar benimki öldüresiye korkak.. Sevdayı yükledim omuzlarıma kan revan içinde yürek… Oysa daha çok bahara duracakdık, daha çok kavgaya, sevdaya ve yaşamaya.. Memleketten haber geldi; vurulmuşsun düşmüs bedenin topraga , yüzünde magrur bir gülümseyişle… GECEDİR GÖK KOYU MAVİ, YILDIZLAR SENİN KADAR EŞKİYADIR ŞİMDİ… |
daha bir manalıydı.
Nesire yakın göründe de zevkle okudum.
Kutlarım.