Çok yorgundum geçende, uyudum daldım acayip bir düşe
Rüyamda ağlıyordu bir kız, diyordu; 'eh alacağın olsun güşe'
Koştum vardım yanına, gördüm ağlayan sarışın güzel kızı
Dedim ağlama yaa, böyle görünce seni arttı içimdeki sızı
Güşe'den dert yandı biraz, sıkıntıları vardı anlattı bana tek tek
Güldüm önce, hafiflettim yükünü güşe öyle yapmaz diyerek
Şaşırmıştım ne olduğunu, açıkcası uykuda tam anlamadım
Öğrenmek için yola koyuldum, Edebiyat Defterine daldım
Baktım yer etmiş güşe'nin sayfasında, sarışın güzel bir civciv
Biraz daha sevdim güşe'yi, şiirinde vardı ince mi ince bir hiciv
Aslında verilen mesaj açıkça ortada, saçma önyargılardı konu
O kadar çok var ki böyle deli zırvası, anlatsam gelmez sonu
Dedimya hepsi deli zırvası, almaya gerek yok bile kaleme
Her tarafı pis bir sopadır, hem önyargı, hem de genelleme
Yok kadının saçı uzun aklı kısadır, yok şöyle olur şuradan çıkan
Sorun kendimizde aslında, iyi bir insandır içinde önyargıyı yıkan
Kediye benzeriz bazen, ulaşamıyorsak bir şeye o hemen hor'dur
Einstein'da demiş; önyargıyı yıkmak atom'u parçalamaktan zor'dur
Akıl saç'ta, kıl'da olmaz, ne sarışınlar tanıdım hem zekiydiler, hem akıllı
Erkekler'de tanıyorum kafasının içi bomboş, tek özelliği ayı gibi kıllı
Hâlbuki Mevlana ruhuna erişeceğiz, önyargılarımızdan bir arınsak
Yegâne hedefimiz bulunsa şu kısacık yaşamda, iyi bir insan olsak
Burada'da derler; bugüne dek Türklerden adam çıkmamıştır daha
Diyorum; Almanyan değil, Dünyan çıkardımı ATATÜRK gibi bir deha...



Her ülkenin kendine has önyargıları bulunmakla beraber, tıpatıp benzerlik gösteren önyargılar da mevcut..
Mesela bizim (bizim derken erkekleri kastettim) anlattığımız fıkralarda Türk erkekleri, hep en akıllı, en zeki, en güçlü, ve
en errrkek'dirler....Hâlbuki ben'de dahil her Türk erkeği yaşamı boyunca en az bir kez erkek'lik yapayım derken,
er tarafımızın bizi yüzüstü bırakıp, kek durumuna düşürmüştür. Hatta buna birde lik eki ekleyerek keklik gibi
dımdızlak ortada da bırakmıştır, ama bunu silah zoruyla bile kabul etmeyiz...Çünkü kulaktan dolma önyargılarla büyümüşüzdür, erkekler ağlamaz filan gibi....
Sonrada gazetelerin üçüncü sayfalarına çıkarız; 'ER KISMI TARAFINDAN ÇABUK KEK BIRAKILAN DAMAT
İNTİHAR ETTİ' ...
Bazen intihar etmeyiz, en az bizim kadar cahil gelin hayatıyla öder keklik'liğimize gülmesini.. Ve hakim karşısında
savunuruz kendimizi; 'ERKEKLİĞİME GÜLÜNCE DAYANAMADIM HAKİM BEY'

Dedimya hep en erkek bizizdir fıkralarda bile..
Aynı yönde fıkraları Alman ve Rus'lardan da çoğu kez duydum... Ki, iki ülkenin erkeklerininde kek oldukları söylenir..
(yok valla, ben inanmıyorum, önyargı ne de olsa ).......:-))

Gelelim fıkra köşemize...

Obama, Berlusconi, Papa ve genç asistanı'ndan oluşan dörtlü aynı uçakta yolculuk yapıyorlar...
Belli bir süre sonra pilot, uçağın arızalandığını ve yere indirmenin imkansız olduğunu, birazdan düşeceklerini,
onun için paraşütle atlamalarını belirten bir anons yapıyor...Fakat, uçakta sadece üç paraşüt mevcut..
Obama öne atılıp üç paraşütten birini kaparak sırtına takıyor ve; 'kusura bakmayın, ben dünyanın en önemli
adamıyım, kurtulmam lazım' deyip kendini aşağıya salıyor...
Peşinden Berlusconi öne çıkıyor, o'da paraşütlerden birini kapıyor, sırtına geçiriyor, 'kusura bakmayın, ben dünyanın en
akıllı ve en zeki adamıyım' deyip atlıyor...
Papa asistanına dönüyor ve; 'evlat ben yaşlı bir adamım, sen ne de olsa çok gençsin, önünde daha uzun bir ömür var, son paraşütü al, atla' diyor....
Genç asistan gayet sakin; 'aziz peder, dünyanın en akıllı ve en zeki adamı biraz evvel benim sırt çantamla atladı,
ikimiz içinde paraşüt var'.... !!!

Sevgi ve saygılarımla...




kubano tarafından 1/9/2010 10:22:29 PM zamanında düzenlenmiştir.