LİMAN
Titriyorum yokluğunda
Yalnızlığa yol alıyorum Mektuplar yazıp yollayamıyorum Hasretine titriyorum Limanda seni bekliyorum Gözler ufukta seni arar Ararda yaşlar dolar Seni bulmayınca Liman sessizdir Deniz duvarı sessiz yalar Yalarda acı solar Sen orda olmayınca Limana yanaşır bir gemi kimine getirir neşeyi Kimine de getirir kederi Bana getirdin mi o gülyüzlü neşeyi Limanda seni beklerim Göz yorgun, saç darmadağın Limanda seni beklerim Gönül yorgun, sima asık Gelen gemi görmez mi halimi Görüpte yare söylemez mi derdimi Yar duyupta gelip görmez mi beni Ben yare esir düştüm. Azad etsin beni Derdimi sana anlatamam Yüküm sana ağır gelir, Limanı terk etmezsin O yari görüpte belki geri gelmezsin Varsın derdimi bu liman çeksin Senin neyin var ey Liman ! Neden demirlerin paslı, tahtaların çürük Sende mi hasret çekersin benim gibi Gözlerin yaşlı, bedenin çürük Olsunda çürük olan iki tahtan olsun Yeterki derdime ortak olsun Bu dünya kime kalmış ki, senin olsun Varsın iki tahtan eksik olsun Sen derdimi dinlerken tahta çürüttün Bir de onu bana sor ben neyi çürüttüm Varsın senin iki tahtan benden olsun Yeterki o yar bizi böyle görmesin O yar bizi böyle görüpte pes ettiğimizi sanmasın Dimdik ayakta durki, sevdamızdan vazgeçtiğimizi sanmasın Olur ya birgün dönerse, ben burdan göçmüşsem Sen onu karşılarsın diye. Giden geminin bir çoğu geri gelmedi. Ömür tükendi. O yardan haber gelmedi Burda beklediğim yetmedi Birgün dönersin diye Ahiret Limanı’nda bekleyeceğim. Orhan YOLBAŞ |