ÂŞIK LÜZUMSUZ ve CÜMLE GÖNÜL DOSTLARIMA TEŞEKKÜRLER!
Rahatsızlığım süresince, hastahaneye ziyaretime gelen, telefonla arayan ve sitelerde yazılarıyla bana moral olan
başta can gardaşım Makberî/Ahmet AKKOYUN olmak üzere, cümle gönül dostlarıma, sonsuz teşekkürlerimi arz ediyor, hepsine dünya ve ahiret afiyeti diliyorum. Selâm, hürmet ve kalbî muhabbetlerimle. İşte budur muhabbetin, nişânesi, delili Diğergâmlık üstün hasse, yanıp, pişmiş Lüzumsuz! Hastalığım duymuş candan, İLO canın halili; Dostun sağlık haberiyle, derde düşmüş Lüzumsuz! Üzüntüsün izhâr etmiş, duâların yollamış, Ol kelâm-ı lâtifini, sıdkla harf harf Güllemiş, Mısra mısra, kıta kıta, duyguların ballamış; Gönüller beyt, sevi şifâ, sırrın aşmış Lüzumsuz! Döğünürüz çoğu kere, geleni sanırız şer, Cenâb-ı Yâr ne dilerse, hayırı hikmeti var, Dert dönerse kefarete, kula büyük nimet, kâr; Çeri çöpü itip öte, dürre koşmuş Lüzumsuz! Kâzâ hükmün inkâr eden, imân dağın devirir, Müflis miras yedi gibi, sermayesin savurur, İlkbaharın talan eder, kara kışa çevirir! Hükm-ü kâzâ inkârının, kalbin deşmiş Lüzumsuz! Hakk dilerse ânda döner, felâha çıkar yollar, "Yâ Şâfi" şifâyı veren, virdine durur diller! Hâlden hâle devinûben, şaşırır kalır kullar; İlâhi murâdı çözen, kâmil başmış Lüzumsuz! Ozan İlo’m, sâlih dostlar, lütfeylemiş sana Hakk, Vur körüğü küllendirme, dostluğun ateşin yak, Dal muhabbet Ummânına, ihsânın keyfine bak; Gönülden gönüle konan, Ankâ Kuşmuş Lüzumsuz! |