Öyle sitemler vardır ki, bir medihtir ve öyle medihler vardır ki, bir kötülemedir. la rochefaucauld
serap hoca
serap hoca

ÖZLEMİM

Yorum

ÖZLEMİM

8

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1548

Okunma

ÖZLEMİM


Bir Aşk Hikayesi

8 Mart 1955 yılının karlı bir kış günü noktalanan bir aşk hikayesi... Belediye reisinin kızı Ayten’ i, zengin bir aile ister oğullarına. Görücü giderler, ertesi gün bütün mahallede duyulur bu. Aynı sokakta oturan Sümerbank’ta memur olan İsmail Demirtürk, bunu duyar duymaz ’Ayten, benim gelinim olacaktı.’ diye ağlar. Eşi Zeliha Hanım, onu teselli etmek ister, ’Vermezler ki bize bey.’ der. ’Hem Erdal daha öğrenci, olacak iş değil bu, unut...’der. Erdal, Ankara’ da askeri öğrenci olarak Veteriner Fakültesine yeni girmiştir, altı çocuklu ailenin tek umudu, en büyük çocuk.
O gün çalışırken birden dayanamaz, işten eve gelir İsmail Efendi; hanımına seslenir, ’Hadi..hadi hanım..Kız olanı, bin kişi ister, bir kişi alır...Mirat Efendilere gidiyoruz akşam, ben Ayten’i oğluma isteyeceğim....’
’Ama’ der Zeliha Hanım, ’Ama oğlumun haberi bile yok, ya kızarsa... ya şehirde bir başkasına gönül verdiyse.’
’Olur mu öyle şey! ’ diye kükrer İsmail Demirtürk, ’O nasıl söz! İster! ’
Gece, Mirat Efendilerin kapısı çalınır, çekinilerek. Zeliha Hanım ne kadar çekiniyorsa da mahallenin büyüğü Mirat Amca’dan ve Sıdıkanımdan divanın kıyısına şöylece ilişir. Utana sıkıla geliş sebeplerini söylerler, içlerinden de kovarlar mı, kızarlar mı endişesi geçmektedir ama Mirat Efendi, kendine yakışanı yapar ve ’Bir düşünelim.’ der. O gece Demirtürkler için bitmeyecek bir gecedir.
Öte yanda Mirat Efendi misafirler gidince Ayten’i, evin en küçük kızını, çağırır yanına. Güzelleşip serpildi diye ilkokuldan sonra okutmadığı Ayten’i. ’Bak kızım, seni mahalleden iki aile de istedi... Biri hala okuyor, diğeri zengin, hali vakti yerinde. Ne dersin? ’ Ayten, zaten kaç gündür kafası karmakarışık olan Ayten, yüzü kızarık bir şekilde başını öne eğer, gözünün önüne pırıl pırıl üniformasıyla Erdal gelir. Geçende izinliyken annesine gitmişlerdi de kapıdan gelmiş, ’Hoş geldiniz.’ demişti. O an, farklı duygular geçmişti içinden ve şimdi babası onu soruyordu ama çekiniyordu babasına cevap vermeye. Mirat Efendi tekrar sordu, Ayten başı önce, yüzü nar gibi kızarık ’Erdal’ dedi. Mirat Efendi, onun öğrenci olduğunu, işlerinin zor olacağını biliyordu ama...’Peki’ dedi. Ertesi gün, her iki aile de haber almaya geldi. Zeliha Hanım, aldığı ’Olur, gelin söz keselim.’ sözünün şaşkınlığı ile eve nasıl gittiğini bilemedi. Şimdi ne olacaktı? Erdal’ın haberi bile yoktu. İsmail Bey, Erdal’a telgraf çekti, Ankara’dan apar topar geldi Erdal... Şaşkındı, ama mutluydu. Babası haklı çıkmıştı...oğlu da Ayten’i beğendiğini ama vermezler, diye hiç konu etmediğini söyledi. Söz kesildi. Tatilde nişan yapıldı. Dört yıl...O okul bitene kadar geçen dört yıl. Ne mektuplar yazıldı, ne ayrılıklar yaşandı, ne tartışmalar....neler neler...Küçük bir şehirdi Yozgat. Öksürsen duyulurdu. Nişanlılar...zor günler geçirdiler...Dört koca yıl..Biter mi denen dört yılda ’Evlenebilirsek...kızımızın adı Serap olsun, bu düş belki bir gün gerçek olur.’ dediler ve karlı bir 8 Mart günü gelinliği karların içinde düğün resimlerini çektirdi Ayten ve Erdal’ı...Gittiler ilk tayin yerlerine genç teğmen ve eşi; dört yıl nişanlılığın bir bavul dolusu mektuplarını yakıp yok ettiler. sadece yüreklerinde kaldı yaşadıkları, vuslata ermişlerdi ya artık!
....................
İşte böyle...Ben, o aşkın güzelliğinin çocuğu. Ben kendimi bildim bileli evimizde 8 Mart kutlanır. Bayram gibiydi o gün. Annem özel yemekler yapardı, bütün akrabalar telefon açar, kutlarlardı onları. Annemle babam, birbirlerine vasiyet etmişler. Birimiz ölürse, öbürü her 8 Mart’ta kabrini ziyarete gelsin, diye. Önce babam gitti. Annem soğuk, kar demeden, hastayım demeden 10 yıldır her kış gider Erdal’ının kabrine. Yanındaki mezarı da kendine aldı ama...ama tek üzüntüsü kabre yerleştirilirken -Kıbleye döndürülürken hafiften bedeni- yan kabre dönük, olmasıydı Erdal’ının. Hani ona sırtını döneceği değil de yandaki kabirde de bir başka bayanın olmasıydı üzüntüsü...Buydu, olay buydu..Yıllarca kıskandığı, gözü gibi sevdiği, hayatın tüm çilesine sevgisi için katlandığı Erdal’ı kabir komşusundan bile kıskanmaktı sevgisi...
Şimdi...Bugün 8 Mart diyorlar, kadınlar günü diyorlar. Yıllar önce Mirat Orhon, kızına ’Kimi istersin? ’ diyerek o hakkı vermişti...


Her yavrudan bir gül size...

Serap Hoca
------------------------------------

Sevgili annemi kınaladım teneşirde ve yeniden gelin ettik babama. Rabbim günahlarını affeyleye.
27.11.2009 Cuma. Arife gecesi 02.47

--------------





Ne yazmak istediğimi bilmediğim
Ya da
Yüreğimin gözyaşlarının yönünü hissetmediğim anlarda
Şiirin tam ortasında buluyorum kendimi...
Bugün ben,
Anneme gitmek isterdim...
İyi beni doğurdun, deyip
Her yıl olduğu gibi
Ona teşekkür etmek isterdim.
Bugün ben babamın ellerinden öpmek isterdim.
Hocanımın geldi, aç kapıyı demek isterdim…
Oysa
Hatıralara takılı kaldı arzularım,
Ellerimde kaldı tek gülüm.
Bugün 6 Ocak biliyor musunuz,
Bir büyük aşkın meyvelerinden ben,
Diğer meyvelerin kollarında
Anarak annemi kırkında
Bakarak dört yıl yol gözleyen nişanlıların resimlerine
Yad ettim onları buruk bir özlemle.

Hayat dediğiniz garip bir hazan diyorlar,
Yeşeren tek bir yaprağı olmayan
Sadece sararan yapraklarla gülümseyen bir an…

Hadi gülümse Serap Hoca,
Bul gene en kötüde bile bir güzellik
Ve tutun hayata sımsıkı…
Bak açtığında kollarını,
Ne çok dostun sarıyor seni sımsıkı
Ve iki kuzun sana uzatıyor ellerini.
O küçücük avuçlar büyüdü annesi,
Yaşlandığında onlar tutacak ellerini…
Şimdi ben
Bu karmakarışık duyguların gözyaşlarını
Damlatıyorum istemeden hazan yapraklarına…
Bakın, ne güzel yeşerdiler an be an,
Hadi hocanım sen de biraz canlan
Ve silkin karanlığından.


6.1.2010
SERAP HOCA

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Özlemim Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Özlemim şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÖZLEMİM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Ahmet Kurt Çankırı
Ahmet Kurt Çankırı, @ahmetkurtcankiri
8.1.2010 02:23:00
Anneme gitmek isterdim...
İyi beni doğurdun, deyip
Her yıl olduğu gibi
Ona teşekkür etmek isterdim.
Bugün ben babamın ellerinden öpmek isterdim.
Hocanımın geldi, aç kapıyı demek isterdim…
...
Hadi gülümse Serap Hoca,
Bul gene en kötüde bile bir güzellik
Ve tutun hayata sımsıkı…
Bak açtığında kollarını,
Ne çok dostun sarıyor seni sımsıkı
Ve iki kuzun sana uzatıyor ellerini.

Muhterem Hocam; Bu sevgi nasıl mübarek bir sevgi, bunlar ne güzel ifadeler? Etkilenmemek mükmün değil. Bu güzellikler yanında belki daha da güzeli, bu ömürlük vuslat gününün hala kutlanması ve o aşkın mezar kıskanacak kadar büyük olması. Onların yetiştirdiği Öğretmen bir şairin de bunu çok anlamlı ve veciz dizeler haline getirmesi... Bu kadar güzelliğin bir arada olmasına ise ancak saygı duyulur ve tebrik edilir. Ben de sizi ve ailenizi kutluyorum hocam. Tebrikler güzel şiiriniz için. Teşekkürler bize bu hoşluğu yaşattığınız için.
Kahraman VARDI
Kahraman VARDI, @kahramanvardi
6.1.2010 23:55:41
Hayat dediğiniz garip bir hazan diyorlar,
Yeşeren tek bir yaprağı olmayan
Sadece sararan yapraklarla gülümseyen bir an…

Kutlarım çok güzel olmuş.Anne,baba,hoca üçünü birlikte anman alkışlanacak davranış yüreğinize sağlık.Selamlar
hasret
hasret, @hasret
6.1.2010 19:34:29

Bu karmakarışık duyguların gözyaşlarını
Damlatıyorum istemeden hazan yapraklarına…
Bakın, ne güzel yeşerdiler an be an,
Hadi hocanım sen de biraz canlan
Ve silkin karanlığından.
tebrik ederim yüreginize saglik güzel siirdi sevgiler.
AYTEN UÇAR
AYTEN UÇAR, @aytencu-ar
6.1.2010 15:10:09
Hayat dediğiniz garip bir hazan diyorlar,
Yeşeren tek bir yaprağı olmayan
Sadece sararan yapraklarla gülümseyen bir an…

Hayat böyle meslektaşım cennette cehennem de burada ama kendinize ne güzel şeyler söylemişsiniz bağlanın canlanın hayatta...Anne ve babanızın da mekanı cennet olsun nur içinde yatsınlar ne güzel bir evlenme anıları....sevgilerimle..

AYTEN ÇIKRIKCI tarafından 1/6/2010 3:38:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sürgündür, @surgundur
6.1.2010 13:40:10
Çok duygulu ve güzeldi Serap hocam..yüreğinize sağlık olsun..saygı ve selâmlarımla..
ayvalıklı
ayvalıklı, @ayvalikli
6.1.2010 11:02:08
çok çok güzel hocam tebrik
ve takdirlerimle
Çeşminaz.
Çeşminaz., @cesminaz-
6.1.2010 10:06:45
Hayat dediğiniz garip bir hazan diyorlar,
Yeşeren tek bir yaprağı olmayan
Sadece sararan yapraklarla gülümseyen bir an…

Hadi gülümse Serap Hoca,
Bul gene en kötüde bile bir güzellik
Ve tutun hayata sımsıkı…
Bak açtığında kollarını,
Ne çok dostun sarıyor seni sımsıkı
Ve iki kuzun sana uzatıyor ellerini.
O küçücük avuçlar büyüdü annesi,
Yaşlandığında onlar tutacak ellerini…
Şimdi ben
Bu karmakarışık duyguların gözyaşlarını
Damlatıyorum istemeden hazan yapraklarına…
Bakın, ne güzel yeşerdiler an be an,
Hadi hocanım sen de biraz canlan
Ve silkin karanlığından.


aynen öyle serap hocam arada düşssekte yaprak yaprak yinede devam yola tebrikler yüreğinize.
HakanKurtaran
HakanKurtaran, @hakankurtaran
6.1.2010 09:54:22
Yüreğinize sağlık...
Güzel bir şiir okudum ...
Tebrikler...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL