Gül goncası gün ve gecenin girdabında
Kardelenlere nazire yapan gül bilmez misin yanacaksın
Açma kırılgan kanatlarını kesilecek beyazının rengi Nedensizlik diz boyu kırılır kolları hayallerimizin Sevmenin bedeli sevmek diyecekken dilim Uymaz cismine neden kiralık elbiseler Sualsiz güne düşer mi hiç aklım Ben her yeni güne bir başka urba giydiririm Geceleri ederlerimin salarım zincirlerini Kalleşçe başlar savaşları günahlarımın Cezalarını çekmiş duygularımla güne doğarım Binlerce ömrün bitip tükendiği dünyada çölde kumum Gün dediğin ay doğurur ay seneye gebe Hep bir sancıdır yaşamın ondandır acıya alışmışlığım Kapısında serzenişte bulunduğum dostlarım Dost diye otağıma baş tacı yaptığım yürek ağrılarım İnanmakla yanıldığım yanıldıkça inatla inandığım hatalarım
Siz karakaşlı yürek bırakın burmayı pala bıyıklarınızı Sizin olsun endamı cemalinizin Göz bebeklerinden dökülen beyaz güldü beklediğim Ayaza tutulmuş yanını okşamaktı yapraklarının Dokundukça donmuş kırıldı avuçlarımda un ufak Oysa bir avuç ateşle yaklaşmıştım sarmaktı niyetim
Güne inen beyaz dolu taneleri ne saf aktınız yüreğime Koşulsuz yuva sunacakken her birinize Alışmadığınızdan mı gelir gelmez eridiniz Vardınız yine yok oldunuz tek iz bırakmadan terk ettiniz Hayal kırıkları yukardan tane tane inerken yeryüzüne Everestle yarışan sevdam neden çekinirsin Bak bir tufana yıkılır dünyanın bütün dağları Ya sen sen kaç tufan ve kaç afet yaşadın ki hala ayaktasın Yeter mi seni yıkmaya yakmaya bütün felaketlerin önündesin Hangi savaş var ki hep kazananı olsun Bir başka gün yaşadı bu gözler gördü ve eğildi yerlere Lapa lapa yağan karda tek bir gül goncası inatçı Delimi deli cesareti yüreklendirdi beni Ey kalbimin cihana hükmeden şevkât yanı Bin kez aynı kılıç darbesiyle ölen yüreğim Kaderime beyaz güvercin kanatları ekliyor aklım Havanın yâdigarı aşksa cezam kâbulüm öleceksem öleyim |
Mükemmel