Şarap aşktı hala sarhoş aklımBeş para etmezdi oysa Ne satan kar eder ne çalmak isteyen fark edince eline alır Bir masal ki bu ne başını anımsattı şövalye ne sonuna izin verdi Gecelerin grisinde belli olmayan renkti Öyle sessiz öyle nahoş alırdı gönlünden yol Bir karanfile bin çiçek bahçesi bahşederdi aklı Değerini gördüğü sırça köşkte oturduğu yürek sofrasında Ederi bin akçe düşlerdi bulursa sarrafını bereket tarlasında Uzak dur dedi kolay kurur dallarım yeşertemem Peçesini çekti gözlerine razıydı karasına gelecek hüzünlerden Işık bir kere çıkmıştı yuvasından Bir yanı deli divane istedi köşelerine kadar saran otları Diğer yanı oraklı Azrail kesti koparsın diye yalvardı Amacı peçeyi aralamaktı ki kavuşamadı bakışlar Şövalyenin kuşkusu düştü uçurumdan oda kanatlı Bir damla düştü gökten aralandı dünyasının bulutları Asude nehirleri kum elemekten yorulmuşken tırnakları Birde toprak akıtır oldu ciğerine düş kutusunun Kızıldan neferler sayfa aralarına aşk acısını biledi Emanet berberlerden alınmış usturalarıyla Üç hak dedi şövalye ister şimdi arala aynayı ister ertele sevdayı Masal bu ya sonunda hüsran doğuracak gözleri aşkın Ki şövalyeler başka kalplerde açtıracak karanfiller A-y şahit yeminime körüm hala Ş-araptı sevdan odur budur sarhoş aklım K-ururum demiştim ya işte ebediyete kadar sürüklenecek hazan yaprağıyım Yalancı olmaya zorlanan dünyanın hayal tarlasında masallar yazdırıyor yürekler |
Bu bile yeterdi şiire.