FELÂKETİM
Kurşunların hedef aldığı bir yerdeyim şimdi
Umutlarım yerle-bir, tutsaklığa feda… Nankör gecelerin sabahları bu kıpırdayan Siyah saçlı rüzgar uğultusu narin bedende Kimin derdi gönlümdeki bu amansız yara Kimin ahı bende, metrelerce derinde… Sûzan taşları var başımda soğuk tepenin Oysa ne vadilerde dolaşmıştı ruhum pürneşe Kurşunların hedef aldığı bir yerdeyim şimdi Kurşunlar felaketim… Ah o parlaklığı umutlarımın… Yok oldu gitti olmayan ülkelere Bir tutsa ellerimden uğrunda eskidiğim tenim Tükendi çareler, çareler felaketim… Gözlerim imkansız, manasız kapanıyor Coşkun bir uykuda mutluluk… Sonsuzluğun alemi damlıyor gecelerime Ve gitmiyor faydasız, bakıyor. Cam kırığı nağmeler fısıldıyor, İşte orada, bakıyor görüyorum Oradaki tenha, acımasız yalnızlık… Ürperince bedenim, usulca sokulacak Sözlerim boş… Sözler felaketim… İnatçı, hem de alabildiğine Hem de o kadar ki, Gözleri büyüyor bakarken Soysuz, yarı saydam uykusunda bile Titriyorum görmeden aşkı, neredeyim? Ben neresindeyim kurşunların da Sözleri bakıyor gözlerime bencilce, Gülümsüyorum hiç sebepsiz… Nağmeler susmuyor, yalnızlık tam karşımda Bin parça ellerim itemedi o hırçın matemi Geldi, hissettim… Yanağıma dokundu ince bir his Hisler felaketim… |