ÖLÜ
Ben şimdi ölüyorum
ölmeden önce sana yazdığım mektupları tek tek yakıyorum ben şimdi ölüyorum haklı bir sebebim yok günahımın affı için tenimde bir hicran şarkısı seziyorum afallamış boş doksan derece açık gözlerimle seni izliyorum ben şimdi ölüyorum ve şunu çok iyi biliyorum öldükten iki gün sonra bu caddenin yüz metre illerisndeki bir mezar çukuruna gireceğimi üstüme atılacak toprak birikintileri sanki basit bir belediye kazısı gibi bir ocak ayında yıkandım tenim bedenime yapıştı ayak parmaklarım içeri burkuldu ben şimdi ölüyorum sana bir tek ömrümü tüketen mavi müretkepli tükenmez bir kalem bırakıyorum yazdıklarım sarı bir zarf içinde güzel kurdaleli şirin mi şirin bir mektup bıratım mektubun içinde ne mi var hani ben öldüm ya seni mezarıma davet ediyorum MURAT GÖN |
hazin bir ayrılık öyküsü vardı şiirde...