Hazan bir hüzünlü şarkısın sen!Solgunluğun manzarasında Yaralı bir ceylan misali sana nazar eden şu kalbim Senin resmettiğin sukutun çığlıklarında okunan sancılar bir başka Sinemi dağlayan hasret, ayazları yaşatsa da halini anlamak aşkın temalarında Sen ki sessizliğin adımlarında Sana vaat edilen umutların sabrında aşkın anlamısın Buğulu yüreklerin yutkunmalarında gizlenen mahzun bir niyazsın Sen iyi ki farksın saklanan zamanda nefesin aşkında dillenen bir badı sabahsın Tutma yüreğimi azat et artık Yaralanmış gönlümde ilkbaharını tohumlarını sarkıt Yaprağın solgunluğunda, dalın yalnızlığında, kökün birliğinde umut Ah saçlarını ağarmış toprak, dağların yamaçlarında hüznün manzarasına bir bak Gel artık derin uykundan uyan Mezarın sükûnetinde derlenen hikâyelere kim bakar Gözler akar, sinem hilkatinde ürpertiler yaşar, ahirim için hüzün dağlar Ey hakkıyla dillenmeyen aşk, halin deminde nağmenin şevkinde ve neyin sesinde Sesin letafetinden gelen esinle Mısralar yazdırıyorsun, nefeslerin arzına sunuyorsun Kalbi muhabbet için ne bekliyorsun, gecenin efkârını kuşanıp kalıyorsun Sevdanın hayaliyle, umutların tesiriyle ufuklara uzanıyorsun ve perdeyi açıyorsun Hani silik duvarların kalanında Hiç anlaşılamayan kalbim hangi pranganın davsında Gölgeler şimdilerde bir umut oluyorsa, sevdalar kimin umurunda uzaksa Olsun sen yinede anlat halimde derlediğim sayfalar sancılarımla anlamlaşan sanat Yine içimden la havle geçiyor Kalbim sukutun orucuyla mavera yolculuğuna çıkıyor Ruhum hazanın sayfasında resmedilen ibrete, nefesin mühletini hatırlatıyor Aşkın kalbi fütuhatını, yanmanın zamanını yazmanın manasını bir bir hikâye ediyor Artık ne söylersen durma söyle Aklımın kıtlından, ruhumun yalnızlığından sen gocunma Şimdi hakkıyla kalbi fakirliğimi anla, anlatılan zamanda ve hevesteki aşka Nefsin serabında, iradenin kalanıyla zihnimi ayıkla ve kalbi sancımı kimseye bırakma Mustafa CİLASUN |