Kar boyadım dün gece
Kurşun misali koşuyor namludan seneler
Yıl; yollara düşmüş, geçmiş; ağıtlarını döktü. Yamalı bohçamda kırıntılarını toparlıyorum şimdi. Bir düğüm, bir düğüm daha Anılar kördüğüm… İç çekiyor cümlelerim, azıyor rüyalar, sis perdesi aralandıkça Cümlelerde dans eden kara kelimeler… Ağıtlarda can bulan ben, özleyen ben. Sol yanımda çırpınan ölü kuşun kanatları Aralanan perdenin tülüyüm, zifte bulanmış gecenin. Yazsız kışlarda yağan, kar gözlerim. İndikçe yere, her damla umut eriyor, ermeden yüreğe. Sene; aylarla bütünlenince, özlemlerim acıyor. Kokusuz bildiğim sevdalar, renksiz meskenlerde yudumlanan… Kusursuzluk yol alır, kızıldır kırgınlıklar. Mercan taneleri sıralanır öbek öbek Taş dediğin, aşk doğurur ellerde. Süslerim dumanını sigaramın, hayallerle… Sene tükenmeye yüz tutunca Kışlara kanat ekler zihnim. Çerçeve geçiriyorum özenle biten aylara İsimlendiriyorum şimdi her birini. Cebimde, sakladığım isimler arttıkça Biriktiriyorum boyanacak renkleri, gelecek senelere. Yirmi sekiz aralık. Kar boyadım dün gece, gökkuşağı renginde. |