Ozanım ( Gülce/Buluşma )
özgür iradenin sesi ozanlarımıza ithaf’ ımdır...
Asırlar ötesinden günümüze gelen ses, Sazını halktan alır, ben halkım der ozanım! Onun anladığını anlaya/bilmez herkes, Sözünü halktan alır, ben halkım der ozanım! Sözdür onun taşları Sazda ki nem yaşları Çatıldıkça kaşları Nazıma seslenirim; Sen halkımsın, ozanım! Güzel Anadolu’mun yedi iklim köşesi, Cana can’ları katar ozanların nefesi. Bin bir çiçekle dolu soylu gönül bahçesi, Özünü halktan alır, ben halkım der ozanım! Otağı Anadolu Sevgiden geçer yolu Her çiçekten balıyla Özüme seslenirim; Sen halkımsın ozanım! Aşk od’uyla yanarken gönlünün mabedinde, Bir avuç kara hasret kızıl lavlar derinde. Gönlüne kanat takıp sıla/gurbet elinde, Közünü halktan alır, ben halkım der ozanım! Hak için halkı için Küllerinden doğan o... Arş-ı âlâyı gezip Yağmur olup yağan o Bazıma seslenirim; Sen halkımsın, ozanım! Yağlı ilmek boynunda yürür mahşer yerine, Yiğitçe duruşuyla benzer gönül erine. Ozanlık bir çınardır; kök salar en derine, Düzünü halktan alır, ben halkım der ozanım! Yaratan’ dan ötürü yaratılan’ a meyli, Dik durana sözü yok, demez ki boynun eğri! Türlü türlü renklerin nakışındaki doğru, Bezime seslenirim; Sen halkımsın ozanım! Aşk adına içerken al kadehten bâdeyi, Meşakkatli bu yolda kim uzatmış vadeyi? Refika’m der ozanlar tercih eder sadeyi, Dozunu halktan alır, ben halkım der ozanım! İçtin doluyu aşkın Yürüdün yolu taştın... Bir hırka, yalın ayak, coştun Ozanım, coştun; karıştın yıldızlara! Refika Doğan |