)(-)(-)(-KIZIL GÜL-(((-14-)))(-)(-)(
Ben,
Yorgun düşen kelimelerin son ifadesi İklimler ötesinden gelen yalnızlık Sen, Zümrüt-ü Anka’nın küllerinden doğan güzellik Gönül bahçesinde kızıla boyanmış gonca Zaman Hiç yaşanmamış devirlerin başlangıcı Değişmeyen,hazan ve hüzün olmayan süre Yer Kaf dağının arkası Mutluluklar ülkesi Sen hayal kur Fuzuli Gönül öyle ister diller böyle söyleşir Ne böyle bir yer var dünyada Nede böyle bir zaman Gül dikensiz,diken gülsüz olur mu Sevdayı çekmeyen bilemez aşkı Ben yari isterim neyleyim köşkü Hâk nasip ederse olur mu kuşku Yüreğimde aşkın gözlerimde sen Dikeni batmayan gülü neyleyim Aşkı söylemeyen dili neyleyim Dudakta değilse al’ı neyleyim Elimde ellerin sözlerimde sen Gülüşün ruhumda esen bahar ya En güzel anını şevkle yaşar ya Hani dudak büküp kaçışın var ya Kaşlarım çatarım nazlarımda sen Lüzumsuz bakıyor böyle yarına İmreniyor senin bülbül zarına Dayanmıyor yürek yâr efkarına Türküler yakarım sazlarımda sen İşte böyle ey kızıl gül hâllarım Görünüyor bize yol bazı bazı Sığmaz kağıtlara arz-ı hâllarım Az geliyor göze çöl bazı bazı Ne diyem şimdi ben söyle ne diyem Bu hâl böyle bir hâl karalar giyem Söyle be kızıl gül hele bir söyle Paşada bulunan beyde bulunmaz Alnımda kaderin nakışı böyle Kemanda bulunan ney’de bulunmaz Gara bulut olup göklere ağam Damla damla düşüp çöllere yağam İşte böyle, dert de benim,çile ben Sevdalandım yıllar yılı güle ben Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Aşkı söylemeyen dili neyleyim
Dudakta değilse al’ı neyleyim
Elimde ellerin sözlerimde sen
eyvallah ağa can eyvallah güzel bir yürek sesi idi
selam ve dua ile