NASILMIŞ BABA?
Bir isteğin var mı baba?
Ben işe gidiyorum. Biliyorum, başın ağırıyor. Tansiyonunda yükseliyor. Gelin’in kahvaltını versin Sonra ilaçlarını içersin. Bakışlarından kızdığını anlıyorum, Beni bırakma diye. Bak odan sıcak ve sessiz. Fazla seyretme televizyonu, Başın ondan ağırıyor. Sıkılıyorson anlıyorum, Sitem dolu bakışların Benden memnun olmadığını söylüyor. Ama, Çalışmak zorundayım baba! Hatırlarmısın? Arkadaşlarım okula giderken, Bana kızmıştın, ağlamıştım. Sonra gizlice kaydoldum kasaba’ da. Bir oda da dört arkadaş. Sırayla oturuyorduk tek sandalye ye. Yorgan altında çalıştım, Çok kez dersime. Yol yok, araç yok ondört saat yaya, Yürüdükçe yollarda, Lastik ayakkabılarıma yapışan çamur Nasılda yorardı dizlerimi. Sırtımda üç haftalık ekmek, Annem kıyamaz pişirirdi. Asıl yorgunluk, harçlık vermediğinde, Ağlayarak gidişimde baba! Ya kışın yürürken yollarda, Kayboluyordu küçük bedenim Karların arasında. Boğulacakken acımasız tipi de Kaç kere kurtardılar son anda. Ya sonra? Hep aynıydın baba! Gizlice aldım valizimi evden. Sakladım yol kenarına. Umut yoktu senden geleceğime, Kaçtım İstanbul’a. Rüyalarımı, gencecik hayallerimi, Yıktı hayat gerçeği baba! Hırçın dalgaların boş sandalı, Nasıl savurduğunu gördün mü baba? İşte öğle savruldum baba! Hiç pes etmedim. Gündüz çalıştım, gece okudum. Uyudum sıraların üstünde. Kaynak vurdu, tüm acılar gözlerimde. Çalmadım, almadım hakkım olmayanı. Tırnağımla kazıdım emeğimi. Haksızlık etmedim hiç kimseye. Yine de sırtıma çok basan oldu. Saçlarım boşuna ağarmadı baba! İhtiyacım olduğunda nerdeydin baba? Gönlünü hoş tutmaya çalışıyorum Hala sana yaranamıyorum. Annem de senin yüzünden öldü. Şükretmiyorsun, hep sitem ediyorsun. Yaşlanmayı hiç düşünmedin, Nasılmış Baba? Suskunyolcu |
Herşeyden biraz biraz.
Güzel dizelerin şairini kutlarım.
Sevgi ve saygılarımla...