GİDERKEN
Gönülün alev alev yandığı yâr diyen denizler
Köpürürdü anlamazdım, umudum döküp giderken Zamanın oyuncağıydık soluyordu sanki yüzler Yağıyordu kar ve dert, aynalarım çıkıp giderken. Bu hüzün yokuşlarından yine tutmuyordu dizler Umudum çukurda yalnız kalıyor, çöküp giderken Nicedir dalında ham armuda benziyordu sözler Düşüverdi bilmeden kalpleri hep yıkıp giderken Nicedir adamların üstüne göz atardı gözler Deli toynağıydı takvim, başıboş akıp giderken Dedi son sözün, giyindirdi zamânı, gayri özler.. Abasında her şeyin sırrı durur, dikip giderken.. Dedi: Gönül dağlarında fırtına yağmur, Onun belgesidir yakılan aba. Sevda ağacında ıpıslak durur, Mukaddes bir elde sıkılan aba. Dediler ki: Yârin ovasına kurduysan çadır Derdin sayısızdır, hem de çokcadır. Hasret kütüğünde parça parçadır Aşkın çivisiyle çakılan aba. * Üşüdüm, beden libâsında gözümdü titreyen vah! Bilinir mi, son topalmış atımız, sekip giderken? Örülür giderdi iplik, dönüyordu kirmenim hep Gene ihtiyâr saat, zembereğin büküp giderken. Tohumun içinde evren, yolumun sonunda bir taş; Başımın başında hiç’lik, güle yaz, ekip giderken… Dediler: Yokuştur ayrılık, çık bakalım çık Duruş, dinleniş yok; hep çile artık. Kopmuştur düğmesi yakası yırtık Ucundan gurbete çekilen aba.. ’Dedi: Gönül deli bir tay, kendini yorar Dörtnala koşar da yârini arar.. Kuru bir dikene sevgiyi sorar Nefret çalısına takılan aba.. Ve dedim, durup düşündüm: İçimde dönerek esiyor ayaz, Sultanım beni de ocağına yaz, Sırtımı ısıtmaz, hem de korumaz Süslü vitrinlerde bakılan aba.. * Şu çekirdeğin üzümdür yüreğinde gizlenen can Limonun özünde ekşir kederim, sıkıp giderken.. Hani penguenle kaplumbağa, tabiat okulsa? Öpeyim de iğnesinden arının, sokup giderken. Getirin demet demet cümle çiçeklerimle, gül ey! Getirin gülüm nasılmış, bileyim, kokup giderken.. Mustafa CEYLAN *************************************************** -(GÜLCE-Gülistan) --ARUZ ve HECENİN BİR ŞİİRDE BULUŞMASI... VE Bu çalışmamızda . ARUZ:(mütefâilün / feûlün/mütefâilün / feûlün/) HECE:6+5 |