KAYIP YARINLAR (Yarınım Nerede)Yoldan geçerken rastladım ona. Küçücük bedeniyle bir dev edasında. Mahçup bakışlarla izledim onu, Doğruldu uzandığı yerden. Anlında ter boncuk boncuk, Kaygılı bir yüz, Çatılmış kaşlar, Bir anda dondu bakışlar.. Yağ pas içindeydi her yanı Üstünde tulumuydu, Bayramlık urbası. Eli yüzü demir pası karası. Birleşen bakışlarla, Çakıldım olduğum yere. Çakmak taşı gözleri, Elleri yumruk yumruk Hesap soran bakışlarla durup, ’Yarınım nerede diye”! ! ! sordu, Karşımdaki bu çocuk. Belli ki reisiydi evin, Sırtında kamburdu ekmek parası. Baba görmemişti amma, Evde açtı anası…. Yüzünde demir pası karası, Karşımda bir çocuk, Elleri yumruk yumruk, Yalvaran bakışlarla, ’Yarınım nerede’ diye! ! ! İnledi.. Kaygılı ve biraz da suçlu, Gözlerine bakamadım. Düğümler boğazımda, Titreyen sesimle.. Yarınım sensin dedim, Umudum sensin! ! Devrildi gözleri, bakışlar söndü. Başı öne eğildi, Omuzlar düştü, Yaşlar süzüldü usulca, Belki ki ezildi bunca yükün altında! ! Ne verdik ki ona, Ne bekliyorduk. Bu minnacık bedene, Bir yük de biz yüklüyorduk… Belli ki sokak arasında kaybettiği, Hiç oynayamadığı, Üç beş misketinden daha önemli Kayıp yarınlarını arıyordu! ! ! ! Sokakta bir çocuk Yarınım nerede diye haykırıyordu! ! ! ! Dağarcık / İzmit – 15.09.2006 - 23:00 (Arkadaşım İlhan ÖZYÜREK’e atfen. Teşekkürler) Ferah Yılmaz Bu şiirin hikayesi: Dünyada açlıktan ölmek üzere olan milyonlarca çocuğu düşündüğüm anlardan birinde, ülkemizde de küçük yaşta çocukluğunu yaşaması gereken dönemlerde yaşam yükünü yüklemiş bir çocuğun beni suçlayan bakışlarınla karşılaşacağım bir günün düşsel sonucu... |