ÜMMEDLİK AHVALİNDENŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Annem Durdu’dan irticalen:
Yıl: 1946 Günlerden Çarşamba’ya az kalan bir gün sabahında, İbiş kızı 1308 doğumlu rahmetli Ebe’miz Şerif, annemiz Durdu’ya diyor ki: "Bu gece bana ak sakallı bir Hızır geldi. Çarşamba sabahı bir erkek çocuğunuz olacak. Adını Ebu Bekir koyacaksınız.. Bu çocuk zenginliğinize rağmen önce çok fakir duruma düşecek. Sonra zengin olacak. Tekrar yine fakirleşecek.. Sonunda hem çok zengin, hem de çok meşhur olacak.." Evet.. Adımız bu itibarla Ebu Bekir konmuş; Ebu’sunu TC kimliğimizde yitirmişiz. Fukaralığı yaşamış iken, çevremizdeki insanlar içinde öncelikli tahsil, terbiye görmüşüz. Bir ara iyi bir durumda iken, ya Devlet eliyle, ya Millet cinliğiyle bazı mülklerimizi kaybetmişiz.. Halâ zenginliğimiz yok.. Meşhur olma yolunda da halâ kafa eskitmekteyiz. Lâkin uhrevî hâl ve hâdiselere inanırız. Mülk zenginliğimiz sıhhatimizdeki güzellikler ve gönül zenginliğimiz olabilir. Meşhurluğumuz; dostların gün gün bizi bir diğer dostlarına sıksık söyledikleri içinde "İşte Sincan’ın ilk ve en iyi gazetecisi.. KTV’yi de kurdu, tarih kitablarını da yazdı.. Daha daha.." ile müsemma olabilir.. Ki işimiz gücümüz de iman ve ihlas zenginliğiyle, sevgiden öte olmayan bir ünlü sesten başka bir gaye olmadı. ..Ve bu şiir ile hâlimizin hâlini anlatabildiysek zenginleştik.. Meşhurlaştık.. Dostlara selâm ve dualar olsun..
Bir Hızır Müjdesi’yim, Bekir’imde Ebu var
Ayyarımı doğmuşum, Ak Hilâl’e aşığım Hamza’ca mızrağım yok, yoksa.. dilimde hu var Nur’a taş altı doğan bir Bilâl’e aşığım İsimlerin içinden adıma Bekir düşmüş Şükür olsun Rabb’ime yâdıma Tekbir düşmüş Doğar doğmaz Dünya’ma Münker’le Nekir düşmüş Resûl’üm Muhammed’e, Ümmet hâle aşığım Beni bende besleyen ne ekmektir, ne aştır Zikre yoğrulan kalble secdeye varan baştır Üstümde taşıdığım kefence bir kumaştır Yaşın altmış üçünde irtihale aşığım O’ndan geldik, gideriz ilklerin sahibine Evliya, Enbiya’yla halkların sahibine Himmet şükrancısıyım mülklerin sahibine Gönlüm Yunus kapısı, Gülmisal’e aşığım Ne kemikli iskelet, ne çürüklü deriyim Ben; Ayyarımı doğmuş bir İslâm neferiyim Tevhid’e Sancak Boyu, bin yıllık seferiyim Sırat-ı Müstakim’lik ihtilâl’e aşığım |
terazi tartabilecek mi
konusuyla müsemma bir şiir sağlıcakla kalın