İNSANOĞLU DÜŞÜNMEZ Mİ?
‘Ölümü sık sık hatırlayınız’ buyurur Nebi,
İşte o vakit imanın tadını alırsınız ebedi, Lakin mezarda uyanmak da var, Amelinle baş başa kalmak da var. İnsanlar rengârenk çiçekler gibidir, Solup dökülen yapraklar gibidir, Tohum ile yeşerip olgunlaşırlar, Dünyaya verimli olmaya çalışırlar. Şura, bura derken zaman hızla akmış, İhtiyarlık penceresinden bakmış, Geriye kalan bir ömür sayfası, Seni boğup durur, hayat tayfası… Ah Der; derleneyim, toparlanayım, İlahi emrin yolunda bulunayım, Bak, saçlarım bembeyaz olmuş, Güvendiğim dallara baykuşlar konmuş, Derken bir de bakarlar ki teneşirdeler, Yazgısı hiç silinmeyen tebeşirdeler, Ölüm insanı çepeçevre kuşatmıştır, Dönüşü olmayan bir yola atmıştır. Sonsuz bir zaman parçası sizi bekler, Başına toplanır duru bütün melekler, Acaba bu da neyin nesiydi? Bu ebedi hayatın ta kendisiydi, Dünyadaki yaşamın meyvesiydi. İnsanoğlu hâlâ düşünmez mi? İlahi yolun cılgasına girmez mi? Keşke başına gelecekleri bir bilseydi, Ruhunu imanla Allah’a teslim edebilseydi, Gözlerinden yağmur gibi yaşlar dökerdi, Nefsani arzularını sonsuza dek bükerdi, İşte o zaman hiç gece gündüz demezdi, Yüce Rabbine secde üstüne secde ederdi… Ekim/1988 İstanbul |
lakin mezarda uyanmakta var çok çok beğendim özellikle bu iki satır çok güzel kaleminize sağlık