KAVANOZDAN SU...
Siz,
Hiç kavanozdan su içtiniz mi? İçmek değil mesele, Tercih ettiniz mi? Saatler yalan oldu mu, durdu mu? Arı olup çiçeklere kondunuz mu? Gökyüzü kucağınızda deniz, Gözyaşı, yanağınızda bilgi oldu mu hiç… Bir tabağa altı kişi kaşık attınız mı? Adını bilmediğiniz yemekler yaptınız mı? Dünyayı ardınıza alabildiniz mi, ? Tek dayanağınız olmadan, yek başınıza… Çamaşır silkelerken çıkan sesi özlediniz mi? Silebildiniz mi yıllar süren sohbetlerinizi.. Allah derken gözyaşı aktı mı beyninizden… Sorgulayabildiniz mi Bildiklerinizi Açıktan... Yalnız kalmaktan korkmadan, Konuştunuz mu? İnancınız her şeyin önünde zikir etti mi? Size kocaman dağlar sunuldu mu tepside ? Ya da, hak aradınız mı ezileceğinizi bile bile… Dürüstlük adına kaç kere yıktınız ömrünüzü ? Kaderinizi ardınızdan sürüklediniz mi hiç… Takip edenler oldu mu sizi, Siz olduğunuz için... Haritalar kurguladınız mı ? Eskisine inat… Başkalarının hayatına daldınız mı? Nefessiz… Mektuplar yazdınız mı? Anlamını bilmediğiniz… Mektuplar aldınız mı? Anlam verdiğiniz… Mücadele ettiniz mi ? Mübala yapmadan, yalın.. En olmaz yerde kalemsiz kaldınız mı hiç… Bu kadar ve daha fazlasını Sordunuz mu Kendinize, Dinleyip sabırla, Cevap verdiniz mi hiç… Bir başkasının yanında hiçlik buldunuz mu? Yudum yudum ömür içtiniz mi ? Kavanozdan hiç… ? |
Bir yudum suda boğulurken insanlar kavonoz çok gelmez mi?
Masum bir bulutken öylece hala yastık altı gözyaşlarında
Kendinize bile etmediğiniz duaları ona ederken sırtınızdan vuruldunuzmu hiç şairim?
Kıyıya vurmadan kaybolurken insanlar
siz okyanuslarda kulaç attınız mı ?
Aynada ki yüzünüze bakınca o ayna çoktan kırıldı mı?
Ay bir de adamlık vardı değil mi şairim?
Hani kadın erkek diye ayıranlar bilirler
Oysa asıl olanın hep insanlık olduğunu unutupta...
Ellerini yüreğine dokunduğunda insan görmeli şairim rengini
En büyük su ve boşluk içimizde olandır biz doldurmadan kim doldurabilir ki bizdeki met cezirleri
Sevmek şairim eğmeden eğdirmeden yasaksız saklısız ve saklanmadan
Güven değil mi şairim önce güven başı dik aklı olupta gezmek
bir bardaktada boğulur insan
Bir kavonozdada koynuna yar deyip sardığınlada yanar
Uzaklarda harıtası belli bir gölgenin arsız ihaneti anlamsız zorlarıylada
Biz bizi bildikte şairim
Yalın ayak bırakıldık bu ayazlarda
Allah diye yandıkça değil yaş kan aktı şairim gözlerimizden
Sildik sahip çıktık bu benim günahım bu benim canım deyip candan geçmeyi bilirmisiniz şairim?
Minicik kelebeklerin solukları bile ağır geldi.
Ya bir çatal elinizden düştü mü hiç şairim?
Uzaklardakiler belki bu yemeği yiyemiyorlar diye?
Vuslat falan beklemeden şairim
Hak ettiklerimizi alsak yeterdi sadece hak etmek dünyalara bedeldi.
Çok ötelerden bir ses bir soluk beklediniz mi şairim?
Ya bilir misiniz bir sese bin adak adamayı?
Çoktan unuttuk yalancı baharlara merhaba derken
Çıkarsız yalansız sevmeleri
Seviyorum dedik şairim
Sevmenin vebalini bildik mi?
Bebeğim derken kaç bebek öldürdük bildik mi?
Öyle pahalı lokantalarda değildi yemeklerimiz
Bir çift siyah gözle bir avuç tuz bir dilim ekmek
Ahh şairim bir yer yatağı yetmezmiydi temiz çarşafların kokusu gelen
Hayatın sürprizlerini bildikte Azrailinde bir gün sürpriz yapabileceğini
Henüz bebekken "dünya benim!..." dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu,
Ölürken de aynı avuçların "herşeyi bırakıp gidiyorum işte!"dercesine apaçık kaldığını farketmeli...
Ve kefenin cebinin olmadığını farketmeli.
Ah şairim bir damla sudan meydana geldikde bir kavonozdan su içmek mi ağır gelecek?
Yasemin çiçeklerine gelmez de bilmem:))
O susuz yaşayamaz
Kutlarım güzel dizelerinizi bu firari saatlerde yasemin çiçekleri bıraktım en güzel solmayan soldurulmayan
umutlar adına hala ötelerde kalan kırıntılar adına
Küçükken annem öğretmişti şairim yerde ekmek bulunca yükseğe koy kızım kuşlar yer derdi
Sevdiklerimizide hep yüksekte tuttuk şairim
Acaba kuşlar mı yedi?
Biz sudan korkar olduk şairim değil içmek acaba ondan mı avuçlarımız hala kirli?
sevgimle saygımla...
yasemin00 tarafından 12/19/2009 4:31:24 AM zamanında düzenlenmiştir.