609-SEVDA DA SEVDASIN SEN
Bana hükmün ziyadır, faslı nura gark olsan,
Şavkını harda görüp, yarla firkat şark olsan, Bilinmez bilinenin, hicrindeki berk olsan, Yine de ben bilirim; sevda da sevdasın sen. Zamanı bilir misin? Doğacak şafaktayız, Ufka çizgi çekerek, izafi sokaktayız, Elifi noktaların, ceminde ayaktayız, Yine de ben bilirim; sevda da sevdasın sen. Neleri öğrenmişiz, eksiğimiz nerede? Kirpiği kaşa verdik, bildiğimiz nerede? Gözyaşı çaremidir, sezdiğimiz nerede? Yine de ben bilirim; sevda da sevdasın sen. Nedendir bilinmez ki, güneş ki nokta yerdir, Şahı-merdan rıdvandır, Fatıma sırda serdir, Kim ki kimle yar olup, sevdasına ki erdir, Yine de ben bilirim; sevda da sevdasın sen. Canı cana köz yapıp, vuslatı bahtda bulduk, Şavkın ile gamzeni, siracı tahtta bulduk, Ehlibeyt ehli olup, miracı şahda bulduk, Yine de ben bilirim; sevda da sevdasın sen. Siyahî gözlerinde, şafaktan başlarında, Gönlün ki bismillahtır, ruhunun taşlarında, Hikmetin zikrindedir, hilalin kaşlarında, Yine de ben bilirim; sevda da sevdasın sen. Işığın huzmesinden, ney’i bulduk bilirsin, Gecenin gövdesinden, firkat yolduk bilirsin, Kardelen dergâhında, karda çulduk bilirsin, Yine de ben bilirim; sevda da sevdasın sen. Hilkati garibeyiz, hikmeti bilmemişiz, Sırrı hikmet olsak ta, firkati silmemişiz, Nerden geldik bilinmez, doğumla gülmemişiz, Yine de ben bilirim; sevda da sevdasın sen. Şahin Hanelçi 17.12.2009 Albania |