OKURLARIMDAN İSTEĞİMDİRNergis sever misiniz? Bu soruyla başlamıştı nergislerle olan yakın ilişkim. , En sevdiğim çiçek değildi ama çiçekti ve her çiçek kadar ilgi çeken hatta bir çoğundan daha çok ilgi çeken bir çiçekti o güne kadar benim için. Geçen sene yaklaşık olarak bu tarihlerde artık eski olmuş olan bir dostumla konuşuyorken ondan dinlemiştim Heleni’nin öyküsünü. Rum bir anne ile İtalyan bir babanın tek kızı olarak yaşamını Kıbrıs adasında sürdürüyorken siyasetçiler arası çatışma ve iki toplumun birbirinden kopuş sürecini yaşamış ve bu yaşamın içerisinde aklı olan herkes gibi olayları sorgulamıştı. Pis, Çirkin, Barbar Türkler kafasının içine birtürlü sığmıyor olacak ki şartlandırılarak öğrenmeyi reddediyordu. Türk dilini öğrenmeye ve bu kadar kötü bir ırkın nesıl var olabileceğini anlamaya karar verdi. O bir şairdi. Duyarlıydı. Kötülük bir yere kadar olabilirdi onun kafasında. Ve elbette her insanın içinde parlatılmayı bekleyen bir mücevher vardı. Türkçe öğrendi. Türklerle tanıştı. Arkadaşları oldu. Belki sevgilileri... Artık çok iyi biliyordu ki Türkler de herkes kadar insandı. Ve biliyordu ki birleşik toplumlar birleşik yaşamalaydı. Bu yolda yazdı. Rumca şiirler yazdı Italyanca şiirler yazdı. Türkçe şiirler yazdı Insanca şiirler yazdı. Ta ki o illet yakasına yapışıp dur diyene kadar. Yaşı kırkı biraz geçmişti ki adına kanser denen illetin dur demesiyle durdu. Heneni Göçmen olduğu Avrupa ülkelerinin birisinde ölmeden önce, Kıbrıs’ta anesinin yattığı mezarlıkta annesinin koynuna gömülmek arzusunun yanına Rum ve Türk şairlerden bir isteği olduğunu da eklemişti. Isteği mezarına nergis soğanlarını Rum ve Türk şairlerin birlikte ekmesiydi. Artık eski olan dostumun dediğine göre her ölüm gününde bu istek doğrultusunda adadaki Rum mezarlıklarından birisinde annesinin koynunda yatan Heleni’nin mezarına şairler gidiyor ve nergis soğanları dikip şiirlerini okuyorlar. Mevsim soğan dikme mevsimi olduğundan sizlere Heleni’yi anlattım. Ebette ki hepimiz o mezara gidemeyiz. Ama hepimiz Heleni ve nergisle ilgili birşey yapabiliriz. Şimdi sevgili şair dostlarımdan benim de bir dileğim var. Bahçesi olan bahçesine, Olmayan bir saksıya, Heleni için nergis soğanı eksin. Bunu da yapamayacak olan varsa içinizde lütfen nergisler açtığı zaman kendinize bir demet nergis alsın ve o güzel huzur kokusunu koklasın ki dünyamıza barış gelsin. Bana Heleni’yi tanıtan eski dosta ve çok sevdiği Helenisine saygıyla... |