** SON TANGO **
Son basamaktı dayandıkları kapı
Sonun başlangıcında yığılıp kaldılar sessizce Patlayan bir volkan gibi dağıldı Bölündü parçaçıklara Merdiven altı düşlerinde kayboldu insanlık Alın yazgılarında leke, ellerinde kandan mürekkep Yazıp çiziyorlardı boşluğa Oysa, son tango bitmemişti En hararetli yeriydi dansın Siyah smokinli elbiselerle çok da şıktılar Ya dantelalı elbiselerde kadınlar Tam bir kuğu misali süzülüyorlardı Aşkın şarlatan yüzünden riya akarken Salyalı ağızlarından süslü sözcükler dökülüyordu Bir meczup Sıradan insanlara tütsüler eşliğinde ninniler söylerken Nasıl da tatlıydı kan uykuları Uyanmak istedikçe yeniden Esir düşüyordu durağan beyinleri Kızıl bulutlar yerlere yayılmış Mahşer yeriydi meydanlar Güneşin ağlamaklı yüzü mahçup Puslu bir havada Kuzuları parçalarken çakallar Sırıtıyordu sırtlanlar Çılgınca sevişirken suretsiz bedenler Toprağa genetiği oynanmış döllerini fışkırtıyor Çocuklar Ellerinde eçüş büçüş yiyecekler Kuru kafalarla misket oynuyor Bebekler çengellerde lime lime sallanırken Saçılıyor umutlar nar taneleri gibi Acımadan ezip geçiyor dev bir ayak Gelecek hepten yok oluyor Gecenin koynunda Azrail Tek tek toplarken canları Yanık tınısıyla bir keman ağlıyor Bir de huşuyla melekler… |