Bir açıldık Pir açıldık.Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Açıldık ...
Açılırken saçıkdık....
Bir açıldık Pir açıldık.
Bir açıldık Pir açıldık. Bir açılamayan bizim Ayşe “Sırtında sopası Karnında sıpasıyla” Bakar durur büyümüş gözleri İnsafsızın insafına Bir açılsa gözün Ayşe Çeksen restini karanlık gecelere, - Girer mi aydınlıklar masun gözlere- Ah Ayşe Açıl Ayşe! Bir açıldık, Pir açıldık. Bir açılamayan, Komşunun oğlu Ali Ne kapılar açtı. Zekâsıyla ötede beride, Bir açılamadı, Komşu kızı Menekşe’ye. Bir açılsa artık dilin Ali Söylesen sevdiğini Menekşe’ye -Tutuşur mu sevdalar çekingen gönüllerde- Ah Ali Açıl Ali! Bir açıldık, Pir açıldık. Emekçim açılamadı gitti. Alanlara, Soramadı hesabını, Soyup da çırçıplak koyanlara. Gitgide büyüyor yüreğindeki endişe, Hak arasa, geçim derdi ensesinde, Biliyor sabrını yine gelecek günlere. -Bir gün tutar mı elimizi denge- Ah emekçim Açıl haydi! Elin oğlu, Açıldı gitti. Bulutlardan öteye, Biz kaldık, Bu güzelim coğrafyanın içinde, Açılamadık gitti. Dibimizdeki, ne denize, ne göllere. -Ne zaman çıkılır ilimin seferine- Ah be insanım! Açıl haydi! Roman’a, Bulgar’a, Yunan’a, Daha bilemem kimlere, Açıldı türlü kapılar. Bir bize açılmadı gitti. Cezalı çocuk misali, Açıldı açılacak diye, Bekler dururuz kapılarda nedense! -Cezamız biter mi gelecek günlerde- Ah be Ülkem! Açıl haydi! Kürt dedik açıldık, Roman dedik açıldık, Alevi dedik açıldık. —Bende manav açılımı istiyorum- — bana ne- Aynı gök kubbede nefeslenirken birlikte, Açılalım derken kapandık bizde iyice içimize. Defterini dürdük kardeşliğin, Uzanan elini kırdık şefkatin, Açıldık! Açıldıkça saçıldık! Kimimiz hapishanelere, Kimimiz dağlara, Kimimiz toprağın karanlıklarına, Şaştık başımıza gelen işe. -Ne zaman girecek huzur kapıdan içeriye- Bir açıldık, Pir açıldık vesselam! Oynanıyor kalleşliğin belli ki son sahnesi. Bu besbelli! Bir açılsak, Pir açılsak. Bursak kulağını kederlerin, Atsak üstümüzden miskinliği, Saçılsak dünyanın her yerine mavi boncuk misali, Açıl dünya! Açıl haydi! Dostluğa, kardeşliğe, sevgiye… Şimdi! Şimdi! Şimdi! 14/12/2009 |
Kıptî ağustos sıcağında açmış bağrını;
-" es yiğidin göğsüne," dermiş,
kış günü esincede
-" buldun bencileyin garibi, esersin tabii" dermiş...