Avuç İçi
Nasıl bir şeydir ki; sıkılmam..
Nasıl bir şeydir ki; utanmam.. Hakaretlere, iftirafalara, nankörlüklere dudak bükmem.. Alt dudağımı ısırıp çekerim yorganı üzerime mozart eşliğinde... Nasıl bir şeydir ki; utanmaz.. Nasıl bir şeydir ki; sıkılmaz.. Verdiğim şanslara, sabırlarıma, sıdkıma dudak büker.. Üst dudağımı ısırır ve kanım siner göz yağmurlarıma şimşek misali.. Napıyorum ki küfrediliyorum, Ufak acuzelik yiyor edepler.. Kuruluğun fevki ile iç mahlukatlaşmalar, Çemberden geçirsem de günahını; boşver diyor gölgen.. Karınca yük getirir yük götürür, Karınca ufalanmaz ve yenmez ve de incilmez.. Udebayı incelten felaketin dramı inceldiğinde, Aylar süren yaptırımlar; kopar inceldiği yerden.. Deyer mi? deymez.. Gider mi? gider.. Gelir mi? gelir.. Sever mi? yine sever.. Avcuma düştüğünde ince beli, Okşar parmaklarımın duygu seli onun bedenini.. Avcuna düştüğümde ellerim.. Minik yumruklarıyla parçalar beni usul usul.. Sınıra sinir mahremiyeti eklediğimde baş parmağımla, Gölgene oturan ilahiliyat-i mutluluğum secâvend misali ilim güldürür öpücüğünü.. Dün kalıyorsa aklında herşeye rağmen; Bugünü unut ki yarın kalmasın aklında peşinden gelen gölgen..! ... Mahmuriyet-i valide; çiviyi vurmak ile sökmek dilimden çıkmadı mı? Mahmuriyet-i evlat; küfleri temizlerken şükür almadım mı ben senden? ve lakin; dudaklarımdan çıkan her söz kulaklara giriyorsa, Mutlaka içinde nefesim de vardır; ve o nefesin katkılarını hesaplamak lazım gelir;) ... ERAY DEDİK |