elif, lam, mim
Mavi gözlerinde kendimi soyduğum/düş güncesi
Elif, ba’ da başlar sana olan sevdam, Sırrı çözülememiş lam, mim’ de sevdalar tüketirim sana Ne geceler tükettim, asrın ilmine kurt sofrasında… Yalan ölümleri çeker oldum ilmeğe Ben öldükçe sen doğar oldun maviye boyanmış gözlerinde Hasırlı evlerin balkonunda beklerdim; O doğmamış düş güncesi sabahları… Tetikli kapı seslerini ne çok bekledim, Sanki ağrı dağıydı saatlerin yükü, Kaçarken esmeralda siyahı saçlarında, Ektim tütün kokan umutlarımı sana Sanki her yer kan kırmızı eftelyay’dı denizin mavisinde. Tren sesleri duyuldu haydarpaşa’dan Ne çok sohbetim var sana dair paşanın duvarlarında Meğer ömrümmüş uzanan demir yolları Bin bir geçitli patikanın gizli sığınağındaymışsın Sonunda nergis kanatlı huriler varmış Sol tarafın cehennem .sağ tarafın cennetmiş Gecenin siyahını gözlerinde eskiten; Bağ bozumu şarap kızılı leylak bakışlım, Al beni cehennemine sana orda har olayım… Tutsak esaretlerim var oyalı dülbentinde, Nazar boncuğunda, gözlerimin ahu-zarı. Ay ışığının korkak, huzme sevdalı ışıklarında; Doladım sana göbek yaramı. Sedir ağacının yalnızlık iksirinde kokladım Pembe günceleri… Şimdi dola benden kalan ne varsa saçlarına, Savur rüzgara menzilim, sen nerdeysen ben ordayım, Var mı bırakıp kaçmak düş güncesi kadınım…. Selçuk bozdağ/2009 gaziantep(izbe zamanlı, şiir demeti sevdalar çekmecesinden) |
kaleminiz daim olsun
selamlar