ŞİFONİYER
Sevişmelerimize tanıklık eden
yatağın üzerinde Bir ben mahzun Bir ben ki özlem dolu… Oturmaktayım yine Elimde, yanarken beni de yakan dumanıyla bi sigara sapı Baldır da diz üstünde Dedik ya; Özlem doluyuz Karanlık boğar oldu Işığı açtım, Yanan sigara tek aydınlığım olmasın diye Lambanın sarısı, yeşil duvarıma yansıdı önce Şifoniyer arkasında bir cümbüş O duvar, Sanki parıldayan saçlarındı Yaklaştım yanına Tanık yataktan kalkıp, Saçlarının her teline dokundum teker teker Şifoniyer üstü, 35 ekran; sanki o şirin kafandı Ekranı yüzün, Düğmeleri ise dudakların… Yüzünün tüm kıvrımlarını okşadım, usulca Eğildim bir buse kondurdum O güzel dudaklarına Teninin kokusu burnumdayken Şifoniyer gövden oluverdi, Üşenmedim, Sarıldım, sarıldım ona sımsıkı Sıcaklığından terledim Fakat doyamadım sana, bırakmadım! Uzanan dost güldü sonradan Ancak aldırmadım, halimle halinle Zira gittin diye Bu odadaki her şeyde olduğu gibi Onda da biraz sen kalmıştın |