Papatya Kiri
son yaprak, son baharda mı düşer?
belki yine biner gideriz üzerine, seher yeli eserken, asılır da küreklere; yelken açarız aynı deryalara ikimiz, akan sellere karışır da dilimiz, -ha bire el sallarız! keşke gitmeseydi şahbaz güneşimiz, bitmeseydi, vurdum-duymaz saatlerimiz çocuk bahçesindeymiş gibi şen şakrak, şeytan uçurtmalarımızı ardımıza taksak, belki uçan halımız olurdu, -bir sarı yaprak. herşey çok basit belki, çelik çomak oyunu; yani, bir yaprağın çürümesi gibidir sonu, humusa karışır gider ya damarı, ayası; ne başlatabildim işte ben, sevdayı, ne de hasreti verdiler elime, felek hasis -ayyuka çıkar dedikodu, ahâli engerek dilli -kuşkular dizboyu, papatya kiri, lotarya zaman hapis; hücre cezası, zinciri pas tozu, kitleyip gitti belki yüreğimi, -küf kokulu toprak ağası, -senedim elinde! biliyorsun ya; başımıza ne işler açıyor şu inatçı kader sayfalarındaki beter yazılara bak; çıkası mürekkebin alnımızdaki izlerini, -nasıl da heder ediyor. fenâ düşeceğe benzer şu yaprak, -ağaç dibi mezarı, höyüğüne; -güneşin son demi, kurt kemiriği -kalbura döner pervanesi, -yeri düşler. bahar çürüğüne kaldım yine, -sele basıldım, çamur yükü -sarnıç şaşkın, su kör; karınca gibi çizildi bahtım, can pazarı; -bir saman çöpüne asıldım. |
şiirdi