Ya Saklan Yanmaya,
Değil mi? demişim bir zamanlar. Demişim her nedense,
Üzmemeye yönelik olsa gerek. Geçti, ama. Sünger oldu da kırıldı içimdeki ağaç. Bir tek yeşil dalı kalmadı. Artık üzmek istiyorum. Çok sessiz. Ve derinden. Sakın ardına bakmayı unutma. Hemen orada olacağım. Belki geliriz göz göze. Ya kaçır gözlerini Ya saklan yanmamaya. Asıl iç acıtan, sen geçtiğinde değil, benden, Ben geçersem, Senden. Bunu da yeni anladım. Geçtim de anladım. Bastım geçtim de o tuhaf sesi duydum. İçimdeydi. Artık üzmek istiyorum. Yalnızca ardına değil her yere bak. Unutma. Hemen orada olacağım. Üzmeye geleceğim. Göz göze geldiğimizde, Ya kaçır gözlerini Ya saklan yanmaya. Bazen de hiç umursamayacağım orda mısın? Değil misin? Unutacağım gelmeyi bazen. Artık üzmek istiyorum. Her yere bak. Gölgelere de, denize de, kıpırtılara da, akşama da. Eve döndüğünde kapıdan girmeden, Karanlıktaki karşı köşeye de. Gözlerin biraz tuhafça hatta özlemle, Yanmaya saklanmadan, Ya kaçır gözlerini, Ya saklan yanmaya. ÖZDENER GÜLERYÜZ |