SEVDA MEKTEBİGüneşi perdelesen, koynuna soksan ayı, Hangi dilde söylesen, ben anlarım sevdayı... Tam kırk sene okudum, sevdanın mektebinde, Tüm binamız çökse de, mihrabımız yerinde. Aşkla yanan gönülde, bil ki alın yazıyım, Ezberim tamdır benim, ben aşkın hafızıyım. Dallar kuşlara konuk, bak bülbüller ötüştü; Şimdi ben söylüyorum, dinlemek sana düştü. Çınlasam hangi telden, söylesem, hangi dilden, Kırk yıl aradan sonra, yol bulur mu gönlünden? Sevdaya divan durmak, yatmak içli bir sese! Bil ki, benim kapından, zamansız kim geçerse. Ben bütün zamanların, kaybettim hesabını, Urba gibi, giymişim, sevdanın ayıbını! Biz çoktan dama attık, pabuçlarını kinin! Nerde bulursan getir, utancını sevginin. Dizlerim taşımasa, açarım gönlümde yer, Ölsem bile bu yükle, inan her şeye değer. Sanma gelen seslere, kulağım oldu sağır, Bilirim; senden gelen, olmazdı gülden ağır. Yeter ki, senden gelsin, alırım darasını, Benden iyi kim bilir, bir gönül yarasını! İndirsen bu perdeyi, yüzünü dönsen aya, Mecalim tükenmeden, yılları saya saya... Hayrettin YAZICI |