Yanıldınız...
Tanımlanamamış yanlarımla sohbet eden sizler
Şaşırmıştınız… Yanılmanın gurur incitici yan etkisiyle soğumuş duşunuzu alırken Genzinize kaçan bakışlarımdan çekinir gibiydiniz Elleriniz yalvar yakar, biçare öylece kalakalmışken Yorulmuştunuz… Algılarınızın emrettiklerini icra ederken zavallı beyniniz Yanılmıştınız… Hülyalarınız ağzınızdan akarken Tırnaklarınız pis içinizin aynasıyken Kendi böbürlenmelerinize sarılmış Ağlaşıyordunuz… Yalandı her şeyiniz gibi didinen bu haliniz de yalandı elbet Ölçüsüz yanlarımın coğrafyasına takılmış üç söz düştü dilimden Üç türkü, üç kısa öykü Duymuyordunuz… Dinlemiyor, duymak istemiyordunuz Çocukken azarlanmış anınıza dönük kalmış bugününüz ve siz Yanılmıştınız… Sönük, yılgın Aşağılıktınız… Uykusuzluğun kabarttığı kötü yanlarınızı okşarken Yakalandınız… Siz kötülüğe tapanlar Bırakın saklanmayı, yalanlanmış yaşamlarınızın orta yerinde Apaçık, oldukça aydınlıksınız Çar çaput, Çıfıt dolu yüreğinize sorun hele Kalmış mı kırıntısı ilkokul yıllarınızdaki oğlanların Bir kere olsun o yıllardaki gibi gülüverin Hatırlasın içiniz, ısınsın, ışısın bir an dahi olsa parlasın Bir kere olsun karşılıksız bir iyilik yapın Seviyorum deyiverin, yalandan uzak bir gün geçirmek için Beladan ayrı bir sabahta kendi demlediğin çayı içebilmek için Halen bir fırsatın olduğunu gör artık Kısacası sizi affetmediğim konusunda Hepiniz Çok ama çok Yanıldınız… Benim affedemediğim bir kendim kaldı Odun kuzinelerinde pişmiş yemeklerin tadını unutan Dalından kopan mandalina kokusuna hasret bıraktığım Kendim… O yıllarda gidilmiş bir futbol maçında nerde oturduğumuzu Onunla konuşmalarımızı hatırlamayan Eksik tutulmuş ellere hasret Kendime kızıp duruyorum Öğrenemediğim dillerde anlatılan hikâyeleri aklında tutamayan O güzel, komik tekerlemeleri o zamanlar ezberlemediğime yüksünen Kendimi affedemiyorum Sizler hepiniz affedildiniz Bir ben kaldım ucube Bir ben kaldım affedemediğim… 18.11.09 Nadir |
Odun kuzinelerinde pişmiş yemeklerin tadını unutan
Dalından kopan mandalina kokusuna hasret bıraktığım
Kendim…
O yıllarda gidilmiş bir futbol maçında nerde oturduğumuzu
Onunla konuşmalarımızı hatırlamayan
Eksik tutulmuş ellere hasret
Kendime kızıp duruyorum
Öğrenemediğim dillerde anlatılan hikâyeleri aklında tutamayan
O güzel, komik tekerlemeleri o zamanlar ezberlemediğime yüksünen
Kendimi affedemiyorum
Sizler hepiniz affedildiniz
Bir ben kaldım ucube
Bir ben kaldım affedemediğim…
En çok kendimizle sorun yaşıyoruz.
Herkese hoşgürü gösteriyoruz ama kendimizi kolay affetmiyoruz.
Kendimizi didikleyip duruyoruz.
Yazdığın belki bilindik anlamda şiir dedğil ama bir hayatı anlatmak çok kayda değer.Ben kendimden ne çok şey buldum.herkes de bulacaktır.
Sağ olasın şair/keman yakışmış şiire