Gitmek…
Gitmek…
Şöyle başını alıp tarifsiz yalnızlıklara Kayıp benliğimide alıp gitmek…. Bir an duraksayıp gözlerimi kapatıp Akan kanımı durdururmuşcasına Hiç yaşamıyormuş gibi Rüzgarın uğultusuna gitmek… Kalmakla gitmek arasında, Çelişkiyi yaşayan ayaklarımı sürüye süreye, Korkularımı, Hırslarımı, Yüreğimin ince sızısını alıpta gitmek.. Kaybettiklerime yetişemeden, Her şeyi Herkesi olduğu gibi kabul edip, Çok şey söylemek isteyipte söyleyemeden Her köşesine ruhumun sıçradığı bu şehirden kaçarcasına gitmek.. Hüzün iklimlerimin tortularını geride bırakıp, Hayatın neresine düşeceğini bilmeden, Gitmelerin Ulviliğini yaşaya yaşaya Gitmek…. |