Sus
Doğru söylenir, bu on beşinci köy
Dokuzu geçeli çok oldu, ve kovulan şimdi muhtar Kambersiz bu ilk düğün, silahlar patlar birazdan Onlar çıkar duvarın üstüne, darısı ağacın üstündekilere Sırçadan saray makamıdır çalınan Hicazkâr rüzgâr esintilerinden arta kalan Gam dediğin yenilmez, gargara yapılır Gör işte o zaman yürek kırk bin kere sancır Lâl feryatlar kuşanır şehir, kulaklar sağır Gözlerin kilitlendiği noktanın içinde soru işareti gizlidir Sahipsiz fırsatlar doğar gün gibi, sahipsiz kalır Vuslata iner şamar, Üç deyince ağlanır Üç ... Ses etme yalnızlık uyanmasın… Osman Coşkun |
Saygılarımla..
KATRE tarafından 5/28/2007 2:48:24 PM zamanında düzenlenmiştir.