Yalnız ve Güzel Ülkem Tuali..
En güzel sarıyı görürsünüz Siverek ovalarında,
Nemrut doğu terasından bakarken, tan zamanında.. Komagene romantizmiyle gün batarken Çelikhan sırtlarında.. Nasıl ki rakseder sarı dev güneş bulutlarda.. Nasıl da soğuktur Fırat’ın coşkun suyu.. Baraj’dan özgürlüğe boşalınca, Bozova yollarında.. En berrak sularını görürsünüz Anadolu’nun Bingöl yaylalarında, Erimiş kar göletlerinde mayıs baharlarında.. Doğanın en güzel yankı sesi, Munzur çayında, vadi çavlanlarında, Dersim diyarlarında.. Dünyanın en güzel gözlü çocukları yaşar göçerlerin kıl çadırlarında, Norşin’de, Rahva arkasında, Nemrut kraterinde.. Bitlis yaylalarında.. Ressam tuallerine en güzel fondur, Grinin her tonuyla.. Beydağları-Antalya veya Hasankale, Palandöken- Erzurum.. Ardı ardına dalga dalga.. Mutfak güzel olunca: damak aynı anda özleyebilmekte.. Trabzon Akçaabat köftesiyle, Diyarbakır Surdibi ciğerlerini.. Balıkesir Höşmerim’i, Diyarbakır Şeyhmuz’dan kadayıf veya Hatay Kral’dan Künefe en sıcağından.. Seçemezsin.. en iyisi kura çekmek, şansına vermek kararı.. Galiba.. Diyarbakır deyince anmazsak Selim Amcayı leziz kaburgasıyla... Haksızlık olur zannımca.. anmamak gibi güzel harika kaçak pasajlarını.. ve enfes karpuzunu.. Ülkeme bakmalı zaman zaman Kız kulesi manzaralı alanlardan, zaman zaman Akdamar adasından.. Ahmed-e Hani türbesinden görmek gibi İshak Paşayı ve Doğu Beyazıt’ı.. Ağrı dağlarını.. Görmeli bazen Şems-i Tebrizi-Mevlana hoşgörüsüyle dünyayı, kültürümü, kültür mozaiğini.. Aynı anda sevmeli: Çerkez psi halive, Laz böreği, Arnavut ciğeri ve tüm acı kebapları.. Hissetmek her noktasını ülkemin, nokta nokta.. Soğuğu Sarıkamış’ta.. Sıcağı Ceylanpınar’da.. Hüzünü ve gururu Kilitbahir’de, veya Nenehatun’da, veya Şahinbey anıtında Kilis yollarında.. Tillo yollarında duraklamak Veysel Karani ziyaretinde, içmek en güzel aromasıyla Rize çayını.. Karar verildi mi bilmem en güzel buryanı kimin yaptığına Siirt mi? Bitlis mi? Yollarda çok zaman harcadım, bazı mola nirengilerim var, mesela: Nezirhan, Silopi yollarında.. Elazığ-Malatya yolunda kavurmacılarım. Denizli’ye varmadan leblebicilerim, yok Çorum leblebisinden farkı. Burdur İnsuyu mağarasına ağustosta da girseniz irkilirsiniz birden, ürperirsiniz beklenmeyen soğuktan.. Sivas Yağdonduran rampasında trafik radarlarından kaçarcasına giderken yapılan yolculuk gibi.. Tarihtir her yer, bir dünyaya bedel ülkem, Hasankeyf’iyle, Aspendos’uyla, Efes’iyle, Şehzadeler kenti Amasya, en güzel minarelerle İstanbul ve Mardin: Dar-ül Zefaran ve Midyat ve Estel Milas salı pazarında seçerken en güzel köy peynirini, ertesi gün planlamalı Isparta Ayazma pikniğini.. Afyon’dan geçerken test etmeli saymakla bitmez tüm karşıkoyulmaz lezzetlerini... Ne demişti Nuri Bilge Ceylan Cannes’de ödül töreninde geçen aylarda... Alırken “Üç Maymun” ile en büyük ödülü, ..hatırlıyorum : "Kazandığım ödülü yalnız ve güzel ülkeme ithaf ediyorum." Ve ben de diyorum ki: Yalnız ve güzel ülkemi çok seviyorum.. Ercan Karmoko 20.11.2009 Trablus Libya |