Önceleri şizofrendim şimdi ikimizde iyiyizmutluluğun arifine sordu beni ehli keyif özlerinde tutulan tutkunun çakırkeyfinde yakıldım aşka sevda yakam bir araya gelmedi huzurun yansıklarında dilimdeki hicazlardan mecazlar sundum sana masalımızın mihrinde cemi özne kıldı devrik hıncıma yalnız bakarken denizim sana dalgalanır sana vurgunluğumun köpüklerinde zelal olur ömrüm tutuşmuşluğumun ironik süzgecinde özlenir yaşamadıklarım en içten söyle nevrotik yeller esmeden ellerinden yalnızlığının provalarından cansız bir manken seni oynadı benimde mumyalanmış bir kabullenişin dizinde diz çöktü mecburlarım üşüten bir kalışın arkaik mevsiminde mimlendim kederime eskiz yaranın üstüne derman yazıldı yazgım susamışken aşka çağırdım bağrımda korlanan kavi özlem perilerini yıldızları yıkık duvarlarına astım,astımlı bir çizenin olarak nefessiz kaldım, nefsimle gidişin arasında bir ömrün ödevinde defterim bitmişti yeni anladım sensizliğin oynaşan algılarıyla dalgalandım umursızca huzur diledim yeni yaşamın nemli baharlarından hüzünlü dinamitlerimi patladım devrik hazlardan durulanmış buluşma sular akar susamış gelişlerimde nemlenir halim,sıraya girer güzellikler bir güzelin kalbinde bir günlerin şizofrenik uçurumdayken elbet tutacak elimden ,dilimden,bir güzel muhtaç olduğum hevesin dizesinde sözlenecek imgesel seviliğim sözce aralarına lekesiz bir gelecek biledim özümden sözümden gayrı umutuzuluğun sağanaklarında ıslanmıyor acılarım sustum gitmelere ve şimdi iyyiyiz aşkı sen de iyi kal , kalamayan asri tutuluşumun günşehri |