CUMHURİYET TRENİ
“Büyük bir uygarlık, kendi içerisinden parçalanmadıkça, fethedilemez.” William James Durant
Bağrından şevkle çıktı; lokomotifiyle tren. Baş makinist kitlendi: ülküdeki gönence. Yolcular da umutla, ortak oldu sevince. “Kesmez bizi” diyordu; “ne arıza ne de fren,” “Geçilecek o makûs, tâlih denen dönence.” Dilde dua, sevinçle, uğurlandı “sağ salim.” Kıvanç dolu vagonlar, mutluluk katar katar… Kömürcü canla başla kazana dayanç atar; Dağ, bayır, yaz, kış demez, cümlesi aklıselim, Gözlerse; ışıl ışıl… Gönülde birlik yatar. Derken şef değiştikçe, inleyen paslı raylar Kezâ, güzergâhla bir; ufuktaki manzara… Hâliyle hız kaybolur; çağla açılır ara, Viranlaşır katarlar ve hatırda saraylar, Geçilecek duraklar; kader, kısmet, kazara! Haraplaşan bünyede gıcırdayan şikâyet, Ardınca dökülüyor, yolculardan âh… nâle… Kompartımanlar nâçâr, kadro soğuk nevale Kondüktörlerin derdi, formasındaki payet… Gidişatı hiç sorma, makasçıya havâle! Girilen tünellerden, yürekleri ağızda, Çıkar oldu sonunda; dağlara hâkim kaygı! Arapsaçına döndü, kökten gelen her duygu! Gar, sinyalizasyon: sanırsın ki buğuzda… Her makasta ikilem, örselendi öz saygı. Geçitler tehlikeli, yöntem keşmekeş, yol sarp; Motorlar sağırlaştı, teker kampana yönsüz. Ülkü; öksüz kıvranır: usta, teknikçi onsuz… Hemzemin geçitlerde bariyerler açar harp! Öngörülen istasyon; kaçınılmaz kriz sonsuz! Zirvelere çıkmaya azimliyken daha dün; Ne oldu da dağıldı, canevinden şu budun! Şimdi sirenler boşa, umurda mı yakacak, Lokomotif sersemce raydan çıktı çıkacak. İşbu köhne düşünce; acze verilen ödün, Yazık ki zihnindeki, müşküle toslayacak! Ve tarih hangarında, mâziye karışacak… 13.11.2009 18:05 17.11.2009 20:30 Salih ERDEM / AYDIN |
Motorlar sağırlaştı, teker kampana yönsüz.
Ülkü; öksüz kıvranır: usta, teknikçi onsuz…
Hemzemin geçitlerde bariyerler açar harp!
Öngörülen istasyon; kaçınılmaz kriz sonsuz!
İşte halimiz...
Konu gerçek, şair de çok yerinde ve gene özel ifadelerle anlatmış, bizede okumak ve tebrik etmek kalıyor
, selamlar